Adıyaman Madeni Sanatkârlar Esnaf Odası Başkanı Mahmut Yücel Esnaf Can Çekişiyor
Dünya Esnaf ve Sanatkârlar Derneği/Ahi Enstitüsü'nün düzenlediği çevrimiçi toplantıda söz alan Adıyaman Madeni Sanatkârlar Esnaf Odası Başkanı Mahmut Yücel, depremin üzerinden yıllar geçmesine rağmen Adıyaman esnafının ağır mali yükler altında ezildiğini belirtti. Başkan Yücel, 9.000 TL'ye ulaşan Bağkur primleri ve 116 bin TL'lik KOSGEB taksitlerinin esnafı kepenk kapatmaya zorladığını söyledi. Yücel ayrıca, kendi federasyonunu eleştirerek, esnaf camiasına faydası olmayan yapıların kaldırılmasını talep etti.
Başkan Yücel, mevcut ekonomik koşullar altında esnafın dayanma gücünün kalmadığını şu sözlerle özetledi:
'Zaten can çekişiyor esnaf. Yani vergi yüküyle can çekişiyor. Aldığı bir malzemeyle can çekişiyor. Sigorta primleriyle can çekişiyor. Bağkur primleriyle can çekişiyor'.
KOSGEB Taksitleri ve Fahiş Bağkur Primleri Bunalttı
Yücel, esnafın üzerindeki en büyük mali baskının yüksek Bağkur primleri (8.500 TL - 9.000 TL) ve KOSGEB geri ödemeleri olduğunu aktardı. Deprem destekli KOSGEB kredilerinin taksitlerinin başladığını belirten Yücel, 350.000 TL kredi alan bir esnafın yaklaşık 116.660 TL taksit yatıracağını ve borçlandırmanın 9 ayda biteceğini vurguladı. Bu ödeme planının esnafa 'büyük geldiğini' ifade eden Yücel, devletten bu borçların 'faizsiz bir şekilde biraz daha uzatılmasını' talep etti.
Yücel, Adıyaman sanayi bölgesinde her gün Maliye denetimi yapıldığını ve buranın bir deprem bölgesi olmasına rağmen 'basit bir şehide de esnafa ceza yazıp gitmesi' gibi durumların yaşandığını belirtti.
'Devletimiz buna bir çözüm yani bunu faizsiz bir şekilde biraz daha uzansa esnafın biraz daha kendi toparlanması için bunun ödemesi uzatırsa iyi olur ya esnaf açısından bağ kur primleri çok yüksek 9.000 L 8.500 L ciddi bir bağkur primi var. yanımızda çalışan yani en düşük vergi SSK ödediğimiz 7,5'tan aşağı ödemiyoruz. Yani bunları katladığımız zaman eee işveren de çalışan da ciddi bir zorluklar içine bir şartlarda e bu geri ödemelerde başkanım bir de insanlar şu anda inşaatın içinde evi barkı yıkılmış bir çöpü kalmamış. bu devletin işte ülkemiz verilen vergiler, vergilerin yükselmesi, SSK Bakur primlerinin yükselmesi. Adam evini mi yapacak?çalışana mı bakacak? Eee bu O yüksek bağ kur primleri…. Yani bunlar ciddi bir sorun. '
Depremin ardından Adıyaman'ın durumunu değerlendiren Başkan Yücel, altyapının kalmadığını, üst yapının ise %65 yıkıldığını ifade etti. Şehrin eski halini almasının '7-8 yıldan önce' mümkün olmadığını düşündüğünü aktararak, bu zorlu süreçte esnafa maliye ve Bağkur yükleri konusunda 'nefes aldırmak lazım' çağrısında bulundu.
Fahiş kira fiyatlarına da dikkat çeken Yücel, 'Adıyaman'da şu anda 20.000 TL'den aşağı ev kirası yok' dedi. Evini yeniden kuracak bir esnafın 500-600 milyon TL masraf yapması gerektiğini, bu durumun yüksek prim ödemeleriyle birleşince büyük bir zorluk yarattığını belirtti.
Giderlerin altından kalkamayan esnafın ya 'eleman çıkardığını' ya da 'kepenki kapatacak, kapıya kilidi vuracak o mesleğini başka şehirde icra edebilirse edecek…öyle hele hele bu basit üstüler böyle aşırı baskı yapmaları da maliye devlet insanların artık şeyden çıkıyor yani. Başka şey en pratik yöntem esnaf açısından şöyle kepenki kapatacak, kapıya kilidi vuracak o mesleğini başka şehirde icra edebilirse edecek. Etmezse emekliliği varsa evinde oturacak emekli maaşıyla sanatını vergisiz belki birinin yanında götürü usulü çalışma gibi bir pozisyon oluşturacak.' noktasına geldiğini aktardı.
Başkan Yücel, esnaf emeklilerinin (Bağkur) maruz kaldığı eşitsizliği sert bir dille eleştirdi. Kendi emekli maaşının 19.150 TL olduğunu ve Bağkur emeklisinin geçinemediğini söyledi. Yüksek prim yatırmanın maaşı kademeli olarak düşürdüğü bir sistemin olduğunu vurgulayarak tepkisini dile getirdi:
'Bana diyor ki sen çok fazla yatırdığın için maaşın kademeli düşmüş diyor. Ya böyle bir şey olur mu?'.
Yücel, yanında emekli olan bir elemanın dahi kendisinden daha fazla emekli maaşı aldığını ekledi. Bu eşitsizliğin giderilmesi için işverenler için emeklilik gün sayısının (9.000 gün) 7.200 güne düşürülmesini talep etti.
Son olarak, Yücel, bağlı olduğu Madeni Sanatçılar Federasyonu'nu da ağır bir dille eleştirdi. Federasyon başkanının deprem sürecinde sadece 'bir saat kaldı çekti gitti' sözleriyle tepki gösterdi ve esnafın ödediği katkı paylarının nereye gittiğini sorguladı. Yücel, 'Bu federasyonların kalkması lazım. Teskin ve Odalar Birliği'nin kalması lazım' diyerek, esnaf camiasına faydası olmayan yapıların kaldırılması yönünde talepte bulundu.
Mahmut Yücel, konuşmasının sonunda, hükümetin yaptıklarına yönelik şüpheleri olmadığını, ancak 'Adıyaman ve Hatay'a öncelik verilmesi lazım' diyerek deprem bölgesinde pozitif ayrımcılığın şart olduğunu vurguladı