Diğerlerine 50 bin lira hibe verilirken Elazığ esnafına niye kredi?

CHP Elazığ Milletvekili Erol: Giresun'da sel baskını oldu, İzmir'de deprem oldu, oralardaki esnaflara 50 bin lira hibe verildi. Doğru mudur? Evet, son derece doğrudur doğru bir iş yapıldı ama Elâzığ'daki deprem mağdurlarına, esnafa 50 bin lira kredi verildi. Şimdi, Anayasa'nın eşitlik ilkesine göre, yurttaşlar arasında ayrım yapamazsınız

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “Giresun'da sel baskını oldu, İzmir'de deprem oldu, oralardaki esnaflara 50 bin lira hibe verildi. Doğru mudur? Evet, son derece doğrudur; doğru bir iş yapıldı ama Elâzığ'daki deprem mağdurlarına, esnafa 50 bin lira kredi verildi. Şimdi, Anayasa'nın eşitlik ilkesine göre, yurttaşlar arasında ayrım yapamazsınız” dedi.

Erol, TBMM Genel Kurulunda geçen yılki depremin izlerini silmeye çalışan Elazığ esnafına ayrımcılık yapıldığını dile getirdi.

“Geçen sayın Cumhurbaşkanımız Elâzığ'a geldi, ben devlet protokolünde yerimi aldım ve Cumhurbaşkanını karşıladım. Devlet adamı kimliğiyle, sıfatıyla gelirse ben de Türkiye Büyük Millet Meclisinin milletvekili olarak devlet protokolünde olan yerimi alırım. Onun için, konuşmalarımı ciddiye alın. Benim konuşmalarım burada yalnızca eleştiri üzerine kurgulanan bir konuşma değil, Elâzığ'ın beklentilerini, mağduriyetini gündeme getiren konuşmalar” diyen Erol şunları kaydetti:

“Şimdi, Elâzığ'a nasıl farklı davranırız, birkaç örnek vereceğim. Giresun'da sel baskını oldu, İzmir'de deprem oldu, oralardaki esnaflara 50 bin lira hibe verildi. Doğru mudur? Evet, son derece doğrudur; doğru bir iş yapıldı ama Elâzığ'daki deprem mağdurlarına, esnafa 50 bin lira kredi verildi. Şimdi, Anayasa'nın eşitlik ilkesine göre, yurttaşlar arasında ayrım yapamazsınız.

AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ise “Yüzde sıfır faizle verildi” diye seslenerek Erol'a itiraz etti.
Erol sözlerini şöyle sürdürdü:

“Giresun'da, İzmir'de verdiğiniz 50 bin lira yardım, hibe doğru bir karar karardır. Peki, Elâzığ'da niye kredi verdiniz, Elâzığ'da da hibe verseydiniz? Giresun'un bir ilçesinde sel baskını oldu, Giresunspor'a yardım amacıyla, sosyal hayat devam etsin diye, 25 milyon lira yardım ettiniz. Doğru mudur? Evet, doğrudur, keşke imkânlar olsa 50 milyon verseydiniz. Peki, tarihe mal olmuş Elazığspor şu anda kapanma riskiyle karşı karşıya. Binali Bey Sayın Başbakanken Başbakanlık sıfatıyla geldi, Elâzığ PTT Meydanı'nda “Elazığspor'un fahri başkanı benim.” dedi “Elazığspor'un bütün sorunlarını ben çözeceğim.” dedi ama seçim bitti, her şey bitti. Daha bundan on beş gün önce, Sayın Cumhurbaşkanının geldiği dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanımıza talimat verildi “Elazığspor'a sahip çıkın.” diye ama yine, Sayın Cumhurbaşkanı gitti, Bakan gitti, her şey bitti.

Şimdi, iller arasında, vatandaşın mağduriyetleri arasında, beklentileri arasında Hükûmet farklı davranamaz.

Hükûmet bir ilde farklı, diğer ilde farklı davranamaz. Hükûmet bir taraftaki mağdura farklı, diğer taraftaki mağdura farklı davranamaz. Giresun'da esnafa ne verdiyseniz, İzmir'de esnafa ne verdiyseniz Elâzığ'da da aynısını istiyoruz. Giresunspor'a ne verdiyseniz, Elazığspor'a aynısını istiyoruz. Malatya'ya ne verdiyseniz, Sivas'a ne verdiyseniz, Diyarbakır'a ne verdiyseniz, Bingöl'e ne verdiyseniz, Erzincan'a ne verdiyseniz, Maraş'a ne verdiyseniz, Antep'e ne verdiyseniz, Van'a ne verdiyseniz… Bakanlık verdiniz. Ben muhalefet partisinin milletvekili olarak diyorum ki, eğer Bakanlar Kurulunda bir revizyon gündeme gelecek olursa Elâzığlı birisine de Bakanlar Kurulunda yer verin, yer verin ki bugüne kadar çözülmeyen sorunların çözümüne katkı versin. Ben bu kadar açık, net konuşuyorum. Yoksa, yoksa şunu ifade ediyorum: Elâzığ'la, Elâzığlılarla dalga geçmeyin, Elâzığlılar, bakın, Elazığlılar kendi duygularıyla, kendi gelecekleriyle, umutlarıyla dalga geçeni hayatı boyunca affetmez.”

Bakmadan Geçme