Halka Tasarruf Derken Devlet mi Savruk ?
Enflasyonu tek haneye indirme hedefiyle Temmuz 2023'ten bu yana uygulanan 'parasal sıkılaştırma' programı, yurttaşların tüketimde frene basmaması nedeniyle sınırlı kalırken, devletin tüketim harcamaları ise rekor bir artışla devam ediyor. Dünya Gazetesi yazarı Naci Bakır kalem kalem tasarruf genelgesinin nasıl delindiğini yazdı.
Ekonomi yönetiminin bir yıl önce açıkladığı ve kamu harcamalarında 100 milyar liralık tasarruf öngören 'kamuda tasarruf ve verimlilik paketi' ne yazık ki kağıt üzerinde kaldı. Son bir yılda merkezi yönetimin sadece tüketim mal, malzeme ve hizmet alımları için ödediği para, önceki yıla göre tam 156.7 milyar lira artarak 404.3 milyar liraya ulaştı.
Enflasyonun Üzerinde Artış: Harcamalar Kontrolden Çıktı
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın merkezi yönetim bütçe verileri, endişe verici tabloyu gözler önüne seriyor. Mayıs 2024 başı ile Nisan sonu arasındaki son bir yıllık dönemde tüketime yönelik mal, malzeme ve hizmet alım giderleri bir önceki yıla göre yüzde 63.3'lük (cari olarak) bir artış gösterdi. Bu artış, aynı dönemdeki toplam bütçe harcamalarındaki yüzde 50'lik artışın oldukça üzerinde. Nisan sonu itibarıyla 12 aylık ortalamalara göre yüzde 48.73 olan enflasyonla indirgendiğinde dahi, devletin tüketim giderlerinin son bir yılda reel olarak yüzde 9.8 arttığı belirlendi. Bu durum, tasarruf tedbirlerinin beklenen etkiyi yaratmadığını ve kamu harcamalarının enflasyonist baskıyı körüklemeye devam ettiğini gösteriyor.
Güvenlik ve Savunma Harcamalarında Rekor Artış Dikkat Çekiyor
Devletin son bir yıldaki tüketim harcamaları içinde en dikkat çekici artış, güvenlik ve savunmaya yönelik giderlerde yaşandı. Enerjinin payı düşerken, savunma ve güvenlikle ilgili alımlara ödenen toplam para bir önceki yıla göre yüzde 146.1 rekor artışla 141.6 milyar liraya yükseldi. Bu kapsamda:
- Silah, araç, gereç ve savaş teçhizatı alımlarına yaklaşık 73 milyar lira harcandı.
- Mevcut teçhizatın işletme, bakım ve idamesine 21 milyar lira ayrıldı.
- Mühimmat alımları 17.6 milyar lira olarak gerçekleşti.
- Güvenlik ve savunmaya yönelik gayrimenkul yapım giderleri 10.1 milyar lira oldu.
Diğer Harcama Kalemleri de Durmak Bilmiyor
Sadece savunma değil, diğer tüketim kalemlerinde de önemli artışlar kaydedildi:
- Yiyecek-içecek alımları: Yüzde 57.8 artışla 59.5 milyar liraya ulaştı. Bunun büyük bölümünü (57.1 milyar lira) yiyecek alımları oluşturdu.
- Kırtasiye giderleri: Yüzde 48.2 artışla 26 milyar liraya yükseldi. Süreli/süresiz yayın basımları 16.8 milyar lira ile en büyük payı aldı.
- Özel giyim kuşam: Yüzde 66.4 artışla 14.1 milyar liraya çıktı. Giyecek alımları 12.4 milyar lira ile başı çekti.
- Su ve temizlik malzemesi: Yüzde 36 artışla 9.6 milyar liraya ulaştı.
Enerji Harcamaları da Yükseliyor
Devletin enerji giderleri de son bir yılda yüzde 18.2'lik bir artışla 112.8 milyar liraya ulaştı. Elektrik faturası 56.4 milyar lira olurken, akaryakıt alımlarına 26 milyar lira harcandı.
Bu rakamlar, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelesinde kamunun da üzerindeki yükü hafifletmesi gerektiği yönündeki beklentilerin henüz karşılanmadığını ortaya koyuyor. Kamu harcamalarındaki bu artış, iç talebin baskılanmasında ve enflasyon hedeflerine ulaşmada ek zorluklar yaratabilir.
Tasarruf Paketi Sadece Kğıt Üzerinde mi Kaldı?
Geçen yıl Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan 'Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi' birçok önemli önlemi içeriyordu:
- Deprem riski olanlar hariç, yeni bina alımı ve yapımı 3 yıl durdurulacak.
- Yeni bina kiralanmayacak.
- Üç yıl yeni araç satın alınmayacak ve kiralanmayacak.
- Toplu taşıma olan yerlerde personel servisleri kaldırılacak.
- Üç yıl boyunca kamuda sadece emekli olanlar kadar yeni istihdam sağlanacak.
- Kamu kurumlarının ajanda, plaket ve takvim gibi hediyeler vermesi yasaklanacak.
- Demirbaş alımları üç yıl durdurulacak.
- Mal ve hizmet alımlarında yüzde 10, yatırım ödeneklerinde yüzde 15 kesinti yapılacak.
Ancak açıklanan veriler, bu tedbirlerin kamu harcamalarını dizginlemede yetersiz kaldığını gösteriyor. Özellikle tüketim harcamalarındaki yüksek artış, paketin etkinliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.