Özel: Sorumluluğu Bahçeli ve Erdoğan taşıyacak!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Soma Maden Faciası'nın 11'inci yıl dönümünde anma programı için Soma'ya geldi. Özel, terör örgütü PKK'nın feshindeki açıklamayı ilişkin, 'O açıklamanın altında benim imzam, benim sorumluluğum yok. O açıklamanın altında Abdullah Öcalan'ın parafı varsa, Erdoğan'la Bahçeli'nin Tuğra gibi imzaları var. Sorumluluğu taşıyacaklar. O açıklamanın hesabını onlar verecek' dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, PKK'nın fesih kararını duyurması ve silahları bırakma açıklamasıyla hız kazanan 'yeni çözüm süreci' ile ilgili, 'Hiç kimse dışlanmadan bu iş yürütülmeli, bunun yeri Meclis'tir' dedi. O komisyonda şehit ailelerinin de muhalefet partilerinin de yer alması gerektiğini söyleyen Özel, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'u da inisiyatif almaya davet etti. 'Mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz' tutumunu hatırlatan CHP lideri, çözüm süreciyle ilgili dillendirilen yeni anaysa iddiaları için de, 'Bize rağmen bu süreci işletemezler. Biz buradayız hem barışın güvencesiyiz hem Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünün güvencesiyiz' dedi.

'Akıllarını başlarına toplasınlar' diyerek çıkışan Özel, 'Terörü sonlandıracaksak hep birlikte Meclis zemininde oturup tartışarak yasal düzenlemelerle, bir kişinin değil Türkiye'de herkes için demokrasi, özgürlük, adil yargılanma hakkını savunarak şeffaflık içinde bu işi götüreceksek götürürüz' ifadelerini kullandı.

CHP lideri, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye yönelik de ağır sözler sarf etti. 'Bir yerlerde karar verilmiş, derin devlet varmış, düğmeye basmışlar, Devlet Bey ne derse devlet onu yaparmış falan' diyerek medyada yer bulan iddialara tepki gösteren Özel, 'Ben kimsenin düğmeye basmasıyla 180 derece yön değiştirecek bir siyasetçi değilim. Onu yapmak yerine siyaseti bırakırım, onu yapmak yerine her şeyden vazgeçerim ama doğru bildiğimden vazgeçmem. Biz kumanda edilen, bir düğmeye basmakla 180 derece dönen siyasetçilerden değiliz. Bugün Devlet Bahçeli öyle bir siyasetçidir' ifadelerini kullandı.

PKK bildirisindeki 'Lozan Anlaşması'na ilişkin ifadelere ve 'soykırım' kelimesinin kullanılmasına tepki gösteren Özel, 'Bu bildirinin iki muhatabı var; Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan. O bildiri Milli İstihbarat Teşkilatı'nın onayı olmaksızın açıklanabilecek bir bildiri değil, kelimeleri müzakere ediyorlar. O kongrenin bittiği günden itibaren' dedi.

CHP lideri, Soma faciasının yıl dönümü dolayısıyla Soma'da gerçekleştirilen İlker Karagöz ile Çalar Saat programında konuştu.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

'Bizim bugün söylediğimiz şu; hiç kimse dışlanmadan bu işin yürütülmesi lazım, bunun için yer Meclistir. Komisyon kurulmalı, bu komisyon yasal düzenlemeleri yapmalı.

'Toplumsal mutabakat aranacaksa o Meclis'te kurulacak masaya komisyonlara mutlaka başka şehit aileleri bu süreçten zarar görmüşlerin katılıp bu insanların olurunun alınması lazım.

'Demiştim ki 'şehit ailelerinin gözünün içine bakamayacağımız bir işin içinde olmamamız lazım.' Sırrı Süreyya Önder de 'Bazen şehidin anasının gözüne bugün bakamazsın ama yarın öbür gün diğer çocuğu yaşadığı zaman o senin gözünün içine bakar gelir sarılır' demişti.

'Bugün bu iş toplumsal mutabakatla çözülsün, bundan bütün Türkiye karlı çıkar'

'Bugün bu iş toplumsal mutabakatla çözülsün, bundan bütün Türkiye karlı çıkar. Burada yanlış hesap şu; iktidar medyasında kendince bir bayram havası var, meseleyi kendilerince meselenin kahramanları var. Yav kardeşim bu mesele başarıya ulaştıktan sonra millet kimi takdir edecekse eder ama algı operasyonlarıyla yanlış yapılmasın. Elbette ki bundan önce müzakereler yapılmıştır bundan daha normal bir şey yok ama bugün silahların bırakılacağı ilan edildiği ilk günden ilk düğmeyi yanlış iliklemenin peşindeyiz. Bunlar yanlış!

'Hazırlık komisyonu kurulsun' çağrısı

'Bizim çizdiğimiz çerçeve bu meclis başkanının inisiyatif alması doğru olur mutlaka bir hazırlık komisyonu davet edilerek, herkesin sandalyesi olsun görüşleri alınmalı. Bizim 10 kişilik bir komisyonumuz var.

'Gizli anlaşma, anayasa pazarlığı' iddiaları

'Ben Sırrı Bey sorduğumda 'Gizli bir anlaşma bir anayasa pazarlığı bize soracağınıza küfredin' demişti. Rahmetlinin net bir kefaletinin olduğu yerde bir şey söyleyemem ama varsa biz orada olmayız.

Bahçeli'ye gönderme: Birinin düğmeye basmasıyla 180 derece yön değiştirmek yerine siyaseti bırakırım!
Biz diyoruz ki mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz. İkincisi efendim bir yerlerde karar verilmiş derin devlet varmış düğmeye basmışlar, Devlet Bey ne derse devlet onu yaparmış falan. Ben bu kadar inorganik bir siyasetçinin parçası değilim. Ben kimsenin düğmeye basmasıyla 180 derece yön değiştirecek bir siyasetçi değilim. Onu yapmak yerine siyaseti bırakırım, onu yapmak yerine her şeyden vazgeçerim ama doğru bildiğimden vazgeçmem. Biz kumanda edilen, bir düğmeye basmakla 180 derece dönen siyasetçilerden değiliz. Bugün Devlet Bahçeli öyle bir siyasetçidir.

İktidara güvensizlik: Bir başka talimatla...

'Biz millete karşı samimi duygular besliyoruz organik siyaset yapıyoruz. Siyasette ufak tefek tutum değişiklikleri olur. Ak dediğinize kara demek başka bir şeydir. Bu tutarsızlıklar milletimin de tanık olduğu geleceğe dair de güvencesiz riskli bir durumu ortaya koyar. Şimdi Türkiye kimin ellerinde? Türkiye'nin dış politikası dış güvenliği kimin elinde? Hadi bugün barıştan yana bir söyleme geçtiler, peki bugün bu yaptıklarını yarın bir başka talimatla, bir başka düğmeye basışla yaşatmayacaklarını nereden bileceksiniz? Türkiye böyle bir şey yaşayabilir. Onun için biz kendimize bakıyoruz.

'Lozan' ve 'soykırım' tepkisi

'Dünkü açıklamamızda da Lozan'a nasıl bir önem atfettiğimizi hatırlattık. Ancak benden kimse 45 yıl boyunca terör yapmış biz tapu senedimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisinin 45 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısında terör eylemleri yapmış olan askerini hedef almış olan bir terör örgütünün bildirisine muhatap olacak ben kendimi kılacak değilim. Bu bildirinin iki muhatabı var; Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan. O bildiri Milli İstihbarat Teşkilatı'nın onayı olmaksızın açıklanabilecek bir bildiri değil, kelimeleri müzakere ediyorlar. O kongrenin bittiği günden itibaren…

'Türkiye Cumhuriyeti ile soykırım yan yana getirilebiliyorsa Lozan'a laf edilebiliyorsa bunu muhataplık içinde olanlar yanıtlayacak'

'Kelime kelime müzakere edilen süreçte Türkiye Cumhuriyeti ile soykırım yan yana getirilebiliyorsa Lozan'a laf edilebiliyorsa bunu muhataplık içinde olanlar yanıtlayacak. Biz o tabu senedini Lozan'dan söke söke almış partiyiz. Şimdi o tapu senedini kendilerine emanet hükümet ellerindeyken terör örgütüyle yaptıkları görüşme sonunda metne bunun girmesine ses çıkarmayanlara sorulsun.

'O açıklamanın altında Abdullah Öcalan'ın parafı varsa Devlet Bahçeli ve Erdoğan'ın imzası var'

Millet o açıklamayı Abdullah Öcalan'ın kurduğu ve kongresini yapan o açıklamayı devletin satır satır bildiğini, o bilmeden ilan edilmeyeceğini bu millet biliyor. O açıklamanın altında Abdullah Öcalan'ın parafı varsa Devlet Bahçeli ve Erdoğan'ın imzası var.

'Bize rağmen burada bir anayasa süreci işletemezler'

'Bundan sonra yeni bir anayasa süreci işletemezler. Cumhuriyet Halk Partisi tutumunu çok net olarak ortaya koyuyor. Bize rağmen burada bir anayasa süreci işletemezler. Biz buradayız hem barışın güvencesiyiz hem Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünün güvencesiyiz.

'Bu ülkeye kafa tutan bir iş yapmaya kalktıklarında, bu milletin gücünü bambaşka bir yerden tadarlar'

'Öyle geçtiğimizde de kendi kendilerine bir sabah kalkıp bir darbe planladılar. O darbeyi ne kadar püskürttüysek yarın CHP'ye rağmen bu ülkeye kafa tutan bir iş yapmaya kalktıklarında, o gün darbeye kalktıklarında kendinden çok emin olanlar, böyle bir şey yapmaya kalktıklarında Cumhuriyet Halk Partisi ve bu milletin gücünü bambaşka bir yerden tadarlar. O ayrı bir şey. Akıllarını başlarına toplasınlar. Terörü sonlandıracaksak hep birlikte Meclis zemininde oturup tartışarak yasal düzenlemelerle, bir kişinin değil Türkiye'de herkes için demokrasi, özgürlük, adil yargılanma hakkını savunarak şeffaflık içinde bu işi götüreceksek götürürüz. Biz bu ülkenin bölünmez bütünlüğünün teminatıyız. Bizim olmadığımız yerde, gizli pazarlıkların al-verlerin sağlıklı bir süreç işlemez. Herkes aklını başına alacak!

Cumhurbaşkanı adayı

O gün gelir Ekrem beyin adaylığını kabul etmezler diplomayı vermezlerse ne olur? Yüzde 70 ile CHP'nin göstereceği aday iktidar olur, 400'ün üzerinde vekil olur anaysa değiştirecek güç olur. O olduğunda yine milletimize onaylatmak şartıyla güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş olur. Kısa süreli en önemli hedefimiz bu zaten. Tarafsız bir cumhurbaşkanı icracı bir başbakanımız olacak.'

esnafhabertv

Bakmadan Geçme