Arapgir Belediyesi'nde Bir Heykeltıraş İnsanların Hayatlarına Dokunuyor

Arapgir Belediyesi bir çok belediyeden farklı olarak eski bir ilk okulu sanat atölyesine dönüştürerek insanların hayatlarına dokunmaya çalışıyor. esnafhabertv.com'un ustalar konuşuyor programına katılan Furkan Ekici bir heykeltıraş.... 'insanlar evlerinde halı dokurlarmış, ahşap oyarlarmış, taş oyarlarmış' diye anlattığı yukarı fırat havzasında öğrencilere ağaç oymadan heykel yapımına, çömlek işçiliğinden resim çizimine kadar değişik alanlarda hizmet veriyor.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Arapgir Belediyesi'nde Bir Heykeltıraş İnsanların Hayatlarına Dokunuyor


ESNAFHABERTV.COM: Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Furkan Ekici-İsmim Furkan Ekici, Malatya’nın Hekimhan ilçesinde doğdum. Resim öğretmeniyim ama ana branşım heykel. 6 sene oldu Arapgir beldesinde çalışıyorum. Belediye başkanımızın sanata karşı büyük bir ilgisi var. Burada hem heykel hem ahşap boyama hem taş oyma velhasıl Arapgiri süslüyoruz. Arapgir’de sanatsal şeylerin daha çok olmasını istiyoruz. Hem tarihi hem doğası hem de turizme katkısıyla bu ilçede sanatında ön planda çıkmasını arzu ediyoruz. Bunun için hem belediye başkanımız Haluk Cömertoğlu, Kültür müdürümüz Mesut bey ve biz elimizden gelen mücadeleyi veriyoruz. 

İNSANLAR EVLERİNDE HALI DOKURLARMIŞ, AHŞAP OYARLARMIŞ, TAŞ OYARLARMIŞ

ESNAFHABERTV.COM: Burada Arapgir’de özellikle geleneksel anlamda ve buradaki sanatla ikisini mi karıştırıyorsunuz, nasıl bir sanat anlayışıyla eserler üretiyorsunuz?

 Furkan Ekici: Şimdi şöyle, burada daha önceden insanlar evlerinde halı dokurlarmış, ahşap oyarlarmış, taş oyarlarmış. Ve insanlar burada bazı figürlere kendilerince bazı anlamlar yüklemişler. Bazı modellere manalar yüklemişler. Biz bu manaları kaybetmek istemiyoruz. Çünkü insanlara dokunuyor, sanat toplum için olmuş oluyor. İnsanlara gerçekten dokunuyor. Bunları modernize ederek, güncel sanatla buluşturarak hem konaklarımızda hem uygun bulduğumuz, insanların güzel gördüğü alanlarda bunları sergiliyoruz. Bunlarla ilgili önümüzdeki süreçte, biraz önce bahsettiğim, insanların hayatları var dediğim motiflerde, sanatlarda bu konuyu daha detaylı bir şekilde müze haline getirmeyi düşünüyoruz. Tabi bunlar uzun süreçli işler ama biz mücadele veriyoruz. 

İNSANLARIN HAYATLARINA DOKUNUYORUZ.
ESNAFHABERTV.COM: Bunlar sadece sergi amaçlı mı yoksa ticari işlerde yapıyor musunuz?

Furkan Ekici: Şimdi şöyle, burada Arapgir Belediyesi El Sanatları Atölyesinde hem lise hem üniversite öğrencilerini yetiştiriyoruz. İnsanların hayatlarına dokunuyoruz. İnsanlar buraya gelip istediği branşta eğitim alabilip ve bununla satış yapabiliyorlar, ürün pazarlayabiliyorlar. Onların yaptığı ürünleri biz alabiliyoruz. İnsanlara burada,  bu atölyelerde katkılarda sunuyoruz tabi. 

 

YUKARI FIRAT HAVZASININ ÖN PLANAN ÇIKMASINI İSTİYORUZ

ESNAFHABERTV.COM: Atölye ile gelecek planlarınız da var mı, buradaki üretim burada mı kalacak yoksa burayla ilgili bir düşünceniz bir ideal var mı?

Furkan Ekici: Belediye başkanımız Haluk Cömertoğlu genelde Arapgir demez, Yukarı Fırat Havzası der. Şimdi biz bu havzayı çok önemsiyoruz. Başkan bey zaten özellikle bu havzanın ön plana çıkmasını istiyor. Çünkü anlatmışlardır, ben çok girmeyeyim o konulara, tarihiyle, doğasıyla, geçmişiyle burası çok köklü bir medeniyet aslında, medeniyetlere ev sahibi olmuş, çok büyük insan yetiştirmiş, gerçekten kadim bir kültürü var. Ve biz sadece Arapgir olarak görmüyoruz, yanımızda Kemaliye’de var, her yere yardımcı olmayı planlıyoruz, düşünüyoruz. Bu atölyede gelecekte engellilerle bir iş yapmayı düşünüyoruz. Onlarla sanatı buluşturmayı düşünüyoruz. Kendi atölyemizi büyütüp, branşlarımızı çoğaltıp, dışarıdan ya da Arapgir’den hocalarımızla tekrar yolumuza devam etmek istiyoruz tabi.

ESNAFHABERTV.COM: Bu bina ne olarak kullanılıyor?

Furkan Ekici: Burası Cumhuriyet İlkokulu, çok tarihi, köklü bir okul, 
burası daha önce İlkokul olarak kullanılmış daha sonra terk edilmiş. Yani binada çok uygun değil birde şehre biraz uzak. O yüzden terk edilmiş, yeni yapılara göre uygun değil, okul ortamlarına göre uygun değil. Ama çok güzel bir dokusu var, eskiden insanlar geldiğinde hatıraları canlanıyor. Eski okulları anlatıyor.

ESNAFHABERTV.COM: Buradaki sanatsal faaliyetler, esnafla ilişkiniz nasıl?

Furkan Ekici: Şöyle, zaten ağaç işliyoruz, marangozlardan temin ediyoruz, marangozlar bizden temin ediyor bazen, mesela sıcak demirciler, bizde sıcak demir yapıyoruz, sürekli ortaklaşa işler çıkartıyoruz. Bizim yapamadığımız yerde yaşlı ustalarımızdan bilgi alıyoruz, bize bir şeyler katıyorlar. Bizimde yeni, güncel malzemelerle kalıpçılıktır, yeni tarz şeyleri onlara anlatmaya çalışıyoruz. Birbirimize faydamız oluyor elbette. 

HOROZ ŞEKERİ BİLE ARAPGİR’DE ÜRETİLİRMİŞ.

ESNAFHABERTV.COM: Peki bu Ahilik diye bir kavram var duymuşsunuzdur. Arapgir’de Ahilik merkezlerinden birisiymiş, Ahilikle ilgili ne dersiniz, işte günümüzdeki esnaf ahlakı, ticaret ahlakı, sanatçı, zanaatçı, bu konulardaki düşünceleriniz nedir, ne söylemek istersiniz?

 Furkan Ekici: Şöyle, zaten ahlak genel bir tabir, bu her dine göre ahlaksızlık, ahlaksızlıktır yani. Ahlakın temel kuralları vardır. Bu her dinde de böyledir, her mezhepte de böyledir. Bir mezhep başka bir mezhep yanlış olanı kabul etmez yani. Esnaf ahlakı da bambaşka bir şey tabi, Ahilik te bunun için özellikle doğmuş. Bir kurallar biçimi Ahilik, Arapgir’de de çok fazla sanat var aslında, biz günümüzde azalsa da, geçmişte çok fazla misal Horoz şekeri bile Arapgir’de üretilirmiş. Kumaş yine öyle, Manusa kumaşları biliyorsunuz. Burada ben Ahiliği, geçmişte değil de günümüzde olarak, mesela buradaki esnaflara gittiğim zaman ustalara, günümüzde gördüğüm, onun kalıntılarını gördüğüm şeyler var. Onlardan bahsetmek istersem Erol Çoban tanışmışsınızdır, sıcak demir ustasıdır kendisi, ben yanına ilk gittiğim günlerde sanırım benden kaynaklıydı, biraz aksi yaklaştı bana karşı, daha sonra çalışmaya başladım yanında yani gidip yardım etmeye başladım. Benim azmimi ve çalışkanlığımı görünce kendisi daha fazla yardımcı olmaya başladı bana. Oturup sorduğumda dedi ki ya biz eskiden böyle değildi. Yani biri gelip ben şunu bilmiyorum hadi şunu yapayım, hadi şunu yapalım, eskiden bir emek harcanırdı, sanat var evet, bir sanat yapacağız, bir şeyler üreteceğiz ama bunun ahlakı da önemli. Oturup konuştuğumda sürekli bunlardan bahsediyordu. Gördük ki bunun burada köklü bir geçmişi var.

 

 . 
 

Bakmadan Geçme