Asgari ücret kaç lira olacak? Kritik toplantı başladı

Türkiye'de 7 milyona yakın kişinin büyük merakla beklediği zam için Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandı. İşçi, işveren ve hükümet tarafı masaya oturarak yeni asgari ücreti belirleyecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin açıklamalarda bulundu. Bakan Bilgin ' Türkiye imkanlara sahip bir ülkedir. Bugün geldiğimiz ortamda çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız. Bu konuda da elimizdeki en iyi araç asgari ücreti yeniden belirlemektir. 6.5 milyona yakın bir kesimi oluşturuyor. Onlarla sınırlı değil, onların üstünde maaş alanlarda da pozitif etki yapacaktır' dedi.

Türkiye'de milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücrette yeni rakamın belirlenmesi için Asgari Ücret Tespit Komisyonu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin liderliğinde toplandı. Bakan Bilgin komisyonun çalışmalarını yarın tamamlayacağını söyledi. Türkiye'de şirketlerin yüzde 137 oranında kâr ettiğini belirtti ve "Üretimde sosyal barışı sağlamadan büyümeye devam edemez, üretmeden büyümesi mümkün değildir. Paylaşarak büyüyeceğiz. Konjonktürel yaşanan dalgaların negatif etkilerini ortadan kaldıracağız" dedi.

Bakan Bilgin "Bugün geldiğimiz ortamda çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.

Bakan Bilgin'in açıklamaları şöyle:

"TÜRKİYE'NİN ÜRETİM GÜCÜ ARTIYOR"

Türkiye geçtiğimiz Aralık ayı sonunda tarihi bir asgari ücret sözleşmesine imza atmış bulunuyordu. Bundan tüm toplum memnun olmuştu. Asgari ücret başkanın da vurguladığı gibi sadece asgari ücretle değil toplumsal etkileri olan bir ücret birimidir. Asgari ücretin üstünde çalışanlar da ücretlerini yukarı doğru çekmek zorunda hissettiği hiyerarşik yapı var. İşverenler bu düzenlemeyi yapmak zorundadırlar. Bugün pandemiden sonra büyük bir sorunla karşılaştık. Dünya büyük bir sorunla karşı karşıya. Emtia, ulaştırma zincirlerinin kopması şeklinde biçimlendi. Bunun Türkiye'ye yansımaları daha fazla oldu. 50 milyar Dolar enerji kaynaklarına ayrılan para bu sene 100 milyar doları geçmiş durumdadır. Nasıl büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu 50 milyar dolarlık fark üzerinden görmek mümkün. Dövizdeki dalgalanmanın ekonomideki negatif etkisini baz aldığımızda enflasyonun gerçek sebeplerini görmemiz mümkün. Herkesin bileceği gibi enerji kaynaklarının düzenlenmesi kendi irademizle yapmamız mümkün değil. Petrol 40 dolardan 120 doların üzerine çıktığı dönemden geçtik. Türkiye'nin yakaladığı 7.3'lük büyüme Türkiye'nin üretim gücünün arttığının göstergesidir. Büyümenin iç talebe doğru değil, ihracata dayalı bir büyüme olmasıdır. Bu üretimdeki gücümüz Türkiye'nin gelecekte bu sorunları aşmasına dönük sağlıklı bir pencere içerisinden bakılmasının kaynaklarını göstermektedir. Enflasyon var ama biz enflasyonu üreterek, ihracat yaparak aşacağız. Döviz üreterek aşacağız. IMF'in kapıları çalınıyordu. Türkiye çok şükür orada değil, o kapıları çalmayacak yerdedir.

Bazı ülkeler üretim içerisinde değil durgunluk içerisinde enflasyon yaşıyor. Stagflasyonist ortam demektir. Türkiye buradan çok uzaktadır. Türkiye imkanlara sahip bir ülkedir.

"MAAŞLARA POZİTİF ETKİ YAPACAKTIR"

Enflasyonun gelir dağılımını bozucu etkisi. Gelir dağılımını etkileyen iki mekanizma vardır. Rekabetçi piyasa ortamı muhtelif sektörler arasındaki rekabetin düzenleyici etkisiyle çözülür. Çalışanlar enflasyon karşısında kendi gelirlerini değiştiremediği için sosyal devlet devreye girmelidir. Çalışanlarımızı, emekçilerimizi koruyacak sosyal devlet tedbirlerini devreye sokmak mecburiyetindeyiz. Hep asgari ücretin normal sürede toplanması gerektiğini söylemiştim. Bugün geldiğimiz ortamda çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunu yapmak zorundayız. Bu konuda da elimizdeki en iyi araç asgari ücreti yeniden belirlemektir. 6.5 milyona yakın bir kesimi oluşturuyor. Onlarla sınırlı değil, onların üstünde Maaş alanlarda da pozitif etki yapacaktır.

"KOMİSYON ÇALIŞMALARININ YARIN SONUÇLANACAĞINI ÜMİT EDİYORUM"

Türkiye'nin ilk 1000 içerisindeki örgütlü işyeri sayısı yüzde 13-14'tür, bu çok ciddi sorundur. Türkiye'nin emekçilerinin örgütlenmediği zaman ücretler asgari ücret düzeyine sıkışıp kalmaktadır. Bunun için örgütlenmenin önünü açmamız lazım. Sendikalaşmayla ilgili engellemeleri kaldıracak çalışmaları yapıyoruz. Yasal engelleri, gerekçeleri öne süren işletmelerin negatif tavrını aşacağız. Bütün Türkiye'nin bilmesi lazım, Çalışma Bakanlığıyız, çalışanlarımızı korumak zorundayız. Örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan zihniyeti yıkmamız lazım. Komisyon çalışmalarının yarın sonuçlanacağını ümit ediyorum. Sosyal transfer yapma imkanını da bulmuş olacağız.

"ŞİRKETLER KÂRLARINI YÜZDE 137 ARTIRDI"

Türkiye'nin büyük kuruluşları kârlarını yüzde 137 artırdılar. Faaliyet kârı ile kârlarını artırıyorlar. Türk sanayisi faaliyet içerisinde kâr ediyorlar. Bu kârlarını emekçi ve çalışanlarla paylaşmak durumundayız. Üretimde sosyal barışı sağlamadan büyümeye devam edemez, üretmeden büyümesi mümkün değildir. Paylaşarak büyüyeceğiz. Konjonktürel yaşanan dalgaların negatif etkilerini ortadan kaldıracağız. Sağlıklı, çalışanlarımızı memnun eden netice alırız.

"TİSK ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYACAKTIR"

TİSK Genel Başkanı Burak Akyol

Sık gündeme gelen emtia, enerji fiyatları dünyada ve ülkemizde kolay olmayan belirsiz dönemlerden geçiyoruz. Asgari ücret yıllık belirleniyor ama güçlü mutabakatla ara bir Zam ihtiyacında mutabık olduk. Buraya severek isteyerek geldik. Vatandaşlarımızın taleplerinin karşılanması için buradayız. Yanı başımızda bir savaş var. Vatandaşlarımızı etkiliyor, işi sahiplerini ve şirketleri de etkiliyor. Dengeli bir asgari ücret tespiti yapılması konusunda TİSK elini taşın altına koyacaktır. 20-30 yıldır konuşulan bazı şeyler hayata geçti. Çok güzel bir yüzde 50 net zam yapıldı. Asgari ücretten vergi alınmaması konusunu bu komisyon hayata geçirdi. Dengeli bir rakamda anlaşacağımızı ümit ediyorum.

"NEFES ALDIRACAK BİR DÜZENLEME OLUR DİYE ARZU EDİYORUM"

Türk İş Başkanı Ergün Atalay

Uzun yıllar sonra ilk defa asgari ücretle ilgili bir toplantı yapıyoruz. Haziran ayı sonlarına doğru. Son 5 aydır enflasyonda olan yüksek artış özellikle gıdada olan yüksek artıştan kaynaklanan bir iş. Bizi buraya davet ettiğiniz için teşekkür ediyorum. 3600'ü uzun yıllar çalıştınız, düzenleme var. Asgari ücrette Ocak'ta güzel zam yaptık ama gıdadaki enflasyonla eridi. Sabit gelir, dar gelirli, emekli ve çalışanlar en büyük sıkıntıyı çeken kesimler. Savaş, kovid bitmedi biliyorum. Bizim burada son geçen hafta Cumhurbaşkanını ziyaretinin ardından bu toplantı organize edildi. Temennim oluşan enflasyon çerçevesinde kamuoyunu, asgari ücretliye nefes aldıracak bir düzenleme olur diye arzu ediyorum.

ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENECEK?

Asgari ücretin belirlenmesi için çalışmalar son hızla devam ediyor. İşçi, işveren ve hükümet tarafı toplanarak yeni asgari ücreti belirlemek üzere bir araya geldi.

Masada Türk-İş, TİSK ve Çalışma Bakanlığı yetkilileri olacak. Komisyonun amacı bugün itibarıyla çalışmaları tamamlayıp, rakamı belirlemek yönünde.

TARAFLARIN TALEPLERİ

Türk-İş masaya enflasyon kayıplarının giderilmesi talebiyle oturacak. Türk-İş altı aylık enflasyonun kamu çalışanları gibi asgari ücretlilere de yansıtılmasını temel istemi olarak gündemde tutuyor. Türk-İş’in bir diğer talebi de SGK işçi primlerinde indirim yapılması ve bu indirimin çalışanların ücretlerine yansıtılarak bir gelir artışı sağlanması. Komisyon masasında işverenleri temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ise, çalışanların refahını artıracak her türlü adıma olumlu yaklaştıklarını, aynı zamanda küresel ekonomideki belirsizliklerin de dikkate alınarak, ortak bir karar alınmasını istediklerini açıklamıştı. TİSK, bu çerçevede SGK işveren primlerinde indirim yapılmasını, daha önce TÜRK-İş’le vardıkları uzlaşma çerçevesinde SGK işçi primlerinin 5 puan düşürülmesini, İşsizlik Sigortası priminde 2 puanlık işveren payının alınmamasını ve belirli bir süre için daha önce uygulanan asgari ücret desteğinin tekrar uygulamaya girmesini talep ediyor.

Bakmadan Geçme