• Haberler
  • Yaşam
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD ile aramızda güvenlik sorunu var

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD ile aramızda güvenlik sorunu var

İsrail-Hamas çatışmasına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm tarafları aklıselimle hareket ederek önce ateşkesi sonrasında ise kalıcı barışı görüşmeye davet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerginliğin daha da artarak bölgeye yayılması ihtimalinden endişeli olduklarını dile getirdi. Suriye'de düşürülen SİHA nedeniyle ABD'ye de tepki gösteren Erdoğan, 'Biz seninle NATO'da nasıl beraberiz? Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var.'' ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu'nun Kapanış Töreni'nde konuştu.

''AFRİKA'NIN GÖNLÜMDEKİ YERİ ÇOK MÜSTESNADIR''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika'nın, Türk milletinin kalbinde olduğu kadar ülkenin dış politikasında da özel bir yer tuttuğunu belirtti.

Afrika'nın kendisinin gözündeki ve gönlündeki yerin çok müstesna olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde kıtaya 50'den fazla ziyaret gerçekleştirdim. Her ziyaretimde Afrika'nın zengin kültürünü, insanlarının samimiyetini, yokluk ve yoksulluk içinde olsalar bile Afrikalı kardeşlerimizin metanetini, gülen yüzlerinde çiçekler açan Afrikalı çocukların yaşama sevincini yakından görme imkanı buldum. Afrikalı muhataplarımın söylediği şu sözün ne kadar doğru olduğunu ben de bizzat tecrübe ettim. Evet, bir kez Afrika'ya giden her zaman gitmek istermiş. Biz de ne Afrika'dan ne Afrikalı kardeşlerimizden ne de kıtanın büyüleyici atmosferinden asla kopmadık, kopamadık. Aynı şekilde kıtanın dört bir yanından dost devlet ve hükümet başkanlarını ülkemizde ağırlamanın bahtiyarlığını yaşadık."

"KARADENİZ GİRİŞİMİ'YLE GIDA KRİZİNİN DAHA DA DERİNLEŞMESİNİN ÖNÜNE GEÇTİK"

Küresel ve bölgesel ölçekte maalesef üzücü gelişmelere şahit olduklarını dile getiren Erdoğan, "Afrikalı bazı liderlerin Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın barışçıl yöntemlerle sona erdirilmesi yönünde başlattığı girişime önem veriyorum. Biz de savaşın ilk gününden beri barış için çalıştık, çalışıyoruz. Karadeniz Girişimi'yle gıda krizinin daha da derinleşmesinin önüne geçtik. Girişimin uygulanma döneminde 33 milyon ton tahılın boğazlarımızdan güvenle taşınmasını temin ettik. Ancak tüm samimi çabalarımıza rağmen Afrikalı kardeşlerimizin tahıldan arzu ettiğimiz miktarda faydalanamadığını biliyoruz. Bu konudaki rahatsızlığımızı çeşitli vesilelerle muhataplarımıza ilettik." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski kolonyal alışkanlıkların burada da devreye girdiğini belirterek, "Afrikalı kardeşlerimizin çektiği sıkıntılar Batılı zengin ülkeler tarafından yeterince dikkate alınmadı. Tahılın Afrika ülkelerine daha adil ve daha etkin dağıtımına bilhassa önem veriyoruz. Karadeniz Girişimi'nin uzatılmamasıyla, bazı Afrika ülkelerinin endişelerinin arttığının farkındayız. Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'le temaslarımızda bu kaygıların giderilmesi için neler yapabileceğimizi değerlendirdik, değerlendiriyoruz. İlk etapta bir milyon ton tahılın kıtaya ulaştırılması için görüşmelerimiz sürüyor. İnşallah bu gayretlerimizden müspet netice alacağımıza inanıyorum." diye konuştu.

HAMAS-İSRAİL ÇATIŞMASI

Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri yaşanırken İsrail ile Filistin arasında meydana gelen hadiselerin herkesi derinden sarstığını belirten Erdoğan, gerginliğin daha da artarak bölgeye yayılması ihtimalinden endişeli olduklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Camilerin, hastanelerin ve sivil yerleşim yerlerinin bombalanması gibi saldırıları kabul etmediğimizi ve asla etmeyeceğimizi açıkça söylüyorum. Gazze'deki insani durumu kötüleştiren ablukanın, bölgeyi provokasyonlara açık, hassas bir duruma getirdiği malumdur. 360 kilometrekareye sıkışmış 2 milyon insanın elektriğini, suyunu, yakıtını, gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir. Gazze halkının toptan cezalandırılması sadece sorunu büyütecek, daha fazla acıya, daha fazla gerilime, daha fazla gözyaşına sebep olacaktır." ifadelerini kullandı.

İsrail yönetiminin Refah kapısından insani yardım geçişlerine izin vermesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "El Ariş Havalimanı'na içinde ilaç, dayanıklı gıda, konserve, çocuk bezi, su, tıbbi malzemelerin de bulunduğu bir insani yardım uçağımızı bu sabah gönderdik. Çatışmalar başladığından beri bölgeye intikal eden ilk yardım kargosunu götüren uçağımız, bugün saat 12 itibarıyla havalimanına indi." bilgisini verdi.

''BUNLARIN BÖYLE BİR DERDİ YOK''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD'ın yeni yardım malzemelerinin bölgeye sevkiyle ilgili hazırlıklarını sürdürdüğünü ifade ederek, "Biz bunu yaparken, Birleşik Arap Emirlikleri aynı şekilde bunu yaparken, Katar bu tür yardımları yaparken, aynı şekilde Suudi Arabistan bunları yaparken ama bir de bakıyoruz ki Amerika buraya uçak gemisi göndermeyi konuşuyor, İngiltere uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde acaba bunlar var mı?" diye sordu.

Gazze'de yaşananlara işaret eden Erdoğan, "Şu anda Gazze'de yer ile yeksan edilen, kadın, çocuk, anne ne var ne yok hepsi yok ediliyor. Bundan kimse dertlenmiyor. Ama biz dertleniyoruz. Eğer İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne zerre kadar saygınız varsa, o zaman kusura bakmasınlar herkes, 'Acaba biz buraya ne gibi bir yardımda bulunabiliriz.', bunu konuşmaları lazım. Ama bunların böyle bir derdi yok." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Şimdi kardeş Mısır makamlarıyla yakın işbirliği içinde inşallah Gazze'ye insani yardımlarımızı ulaştırmaya devam edeceğiz. Milyonlarca insan açlık tehlikesiyle karşı karşıyayken Filistinlilere yapılan insani yardımların kesilmesi ise yeni bir utanç lekesi olarak bu kararı alanların alnına yapışmıştır." ifadelerini kullandı.

Tüm tarafları aklıselimle hareket ederek önce ateşkesi sonrasında ise kalıcı barışı görüşmeye davet eden Erdoğan, "Gerek şahsım, gerek Dışişleri Bakanım ki şu anda yolda, Mısır'a gidiyor, gerekse MİT Başkanım, rehinelerin salıverilmesi başta olmak üzere krize çıkış yolu bulmak için temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ancak kimi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine ateşe benzin döken provokatif tavırları hem bizim çabalarımızı sekteye uğratmakta hem de krizi derinleştirmektedir." diye konuştu.

ABD'YE SİHA TEPKİSİ

NATO'da beraber oldukları Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) bölgeye uçak gemilerini göndermesinin barışa, sükunete, diyaloğa, diplomasiye ve taraflar arasında tansiyonun düşürülmesine hiçbir katkı sağlamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi çok daha önemlisi Amerika'nın Dışişleri Bakanı, benim Dışişleri Bakanımla görüşme yapıyor. 'İsrail'e, Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum.' diyor. Bu nasıl bir politikacı? Bu nasıl bir yaklaşım? Bunu söylediğin zaman sana karşındakiler de şunu söylerse, 'Ben de bölgeye bir Müslüman sıfatıyla yaklaşıyorum.' derse ne diyeceksin? Bak biz 'Yahudi, öbür tarafta Türk, öbür tarafta şu, bu.' demiyoruz. Ya karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın. Ya o çocukların halini görmüyor musun? O şehit edilen yavruların halini görmüyor musun? Annelerinin, babalarının ne hale geldiğini görmüyor musun? Ne diyor? Düşünün, 'Ben seninle Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi olarak konuşuyorum.' diyor. Biz bugüne kadar hiç böyle yaklaşmadık. Ülkemdeki İsrail Büyükelçiliklerini şu anda her türlü korumanın altına aldık. Çünkü bu tür dönemlerde her şey olabilir. Biz ülkemizdeki büyükelçilikleri hep 'Bizim güvencemiz altında olması gerekir.' diyerek güvence altında tuttuk."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden'ın Suriye'ye ilişkin açıklamalarına değinerek, şöyle devam etti:

"Amerika Başkanı'nın dün Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki yaklaşımı, biz de kendilerinin bölgedeki faaliyetleri için ifade ediyoruz. Yani Amerika'nın, PKK'nın Suriye'deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler, Türkiye'nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdit mahiyetine sahiptir. Biz Amerika'yla NATO'da beraber değil miyiz? Beraberiz. Peki bizim Silahlı İnsansız Hava Aracı'mızı (SİHA) Amerika düşürdü mü? Düşürdü. Biz seninle NATO'da nasıl beraberiz ya? Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var. Söz konusu açıklama, müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuyla bağdaşmadığı gibi Suriye'yi bölmeye çalışan terör örgütlerine de cesaret vermektedir. Ülkemize yönelik terör tehdidini, terör örgütünün arkasında kimin olduğuna bakmaksızın kaynağında ortadan kaldırmakta kararlıyız."

''BİZE KARŞI OYNANAN TİYATROYU ACI TEBESSÜMLE KARŞILIYORUZ''

Erdoğan, "DEAŞ'la göğüs göğse çarpışan, şehitler verme pahasına bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO müttefiki olarak bize karşı oynanan bu tiyatroyu sadece acı bir tebessümle karşılıyoruz. Tiyatro oynayanları kendi senaryolarıyla baş başa bırakıp, kendi milli güvenliğimizin gerektirdiği adımları atmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme