Et Nimettir Oynamaya Gelmez Nusret...
Bir dönemin küresel fenomeni, 'Salt Bae' lakaplı dünyaca ünlü et restoranı zincirinin sahibi Nusret Gökçe, sosyal medya şovunun ticari hayattaki sürdürülemezliğini acı bir fatura ile ödedi. Et tuzlamasıyla girdiği şöhret kapısı, ete gösterdiği 'nankörlüğün' ve aşırı lüks anlayışının kısa vadede sonunu getirdi. Nusr-Et markası, hem ABD pazarından çekiliyor hem de Avrupa'daki amiral gemilerinden biri olan Londra şubesinde devasa zararlar açıklıyor.
Londra'da $7.3 Milyon Zarar, ABD'de Beş Şube Kapandı
The Independent'ın detaylı haberine göre, Nusret Gökçe'nin küresel çaptaki gerilemesi, rakamlarla gözler önüne serildi. Birleşik Krallık'taki Nusr-Et restoranı, geçen yıl 5,5 milyon sterlin (yaklaşık $7,3 milyon) zarar açıkladı. Yıllık gelirini 10 milyon sterline çıkarmasına rağmen, işletme zararını kapatmakta başarılı olamadı. Bu durum, Nusr-Et markasının küresel çapta yaşadığı düşüşün en çarpıcı kanıtı oldu.
ABD kolunda ise tablo daha da vahim. Bir dönem yedi şubeye ulaşan Nusr-Et, art arda gelen kapanmalarla şu anda sadece New York ve Miami'de iki restoranla hizmet vermeye çalışıyor. Beverly Hills, Dallas, Las Vegas, Boston ve ikinci New York şubesi dahil olmak üzere kapatılan işletmelerin maliyeti ise 6,6 milyon sterlinin (yaklaşık $8,8 milyon) üzerine çıktı. Şirket yönetimi her ne kadar markanın "istikrara kavuştuğunu" iddia etse de, kapanan beş şubenin ve Londra'daki rekor zararın ortaya koyduğu tablo, bu iddiaları desteklemiyor.
Viral Fenomenlik Sürdürülemedi: Tüketici Lüksten Kaçıyor
Uzmanlara göre, "Salt Bae"nin 2017'de viral olan tuz serpme şovuyla kazandığı ün, sürdürülebilir bir iş modeline dönüşemedi. Gökçe'nin şov ağırlıklı sunumları ve 600 sterlinlik biftekler, 50 sterlinlik altın yapraklı baklavalar gibi aşırı lüks fiyatlandırması, yalnızca "deneyim turizmi" arayan dar bir kitleye hitap etti ve geniş kitleleri uzun vadede çekmekte başarısız oldu.
2025 itibarıyla Britanya'da %3,8 seviyesindeki enflasyon ve hane bütçelerinin daralması, pahalı restoranlara olan ilgiyi önemli ölçüde azalttı. Boston Consulting Group verilerine göre, hanelerin "isteğe bağlı harcama" eğilimi %9 oranında düştü. Günümüz tüketicisi artık "lüks" yerine "değer ve sadelik" arayışında.
Öte yandan, İngiltere'de et tüketiminin yeniden yükselişe geçmesine rağmen, tüketici tercihleri sade, kaliteli ve izlenebilir ürünlere yöneldi. Sektör uzmanlarının yorumu net: "İnsanlar hala biftek istiyor ama Nusret’in bifteğini değil."
Bir dönemin "gösterişli erkeklik" sembolü olarak görülen "Salt Bae" figürü ve "Las Vegas tarzı" gösterişli tarzı, İngiltere'nin sade hizmet ve geleneksel lezzet odaklı kültürüne uyum sağlayamadı. Sosyal medya algoritmalarının bile "lüks et sunumları" yerine, uygun fiyatlı yemek önerileri ve "evde sağlıklı tabak" içeriklerini öne çıkarmasıyla, Nusret'in popülaritesi hem sanal hem de ticari dünyada hızla eridi.
Nusr-Et markasının küresel çaptaki bu düşüşü, ticari hayatta kalıcılığın anlık şovlar ve aşırı lüksten ziyade, değişen tüketici eğilimlerine ayak uydurmak ve sunduğu "değere" odaklanmakla mümkün olduğunu bir kez daha kanıtladı.
