Fatih Karahan: Hedef tek haneli enflasyon

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, enflasyon hedefinin tek hane olduğunu söyledi. 'Enflasyon virüs gibidir' diyen Karahan, 'Reçetemiz doğru, vücuttan atması uzun sürebilir' ifadelerini kullandı.

TCMB Başkanı Fatih Karahan, NTV Ankara Temsilcisi Ahmet Ergen moderatörlüğünde ortak canlı yayında soruları yanıtlıyor.

Fatih Karahan soruları yanıtlamadan önce, “Bu sene iletişimimizi bir adım öteye taşımaya karar verdik. Bu sene çeşitli şehirlerimizi gezdik, sanayi odalarımızla esnaflarımızla bir araya gelmeye çalıştık. Onlara ne yapmak istediğimizi anlatmaya gayret ettik.” dedi.

“HEDEF TEK HANELİ ENFLASYON”

2 yıldan uzun süredir sıkı para politikası uygulanıyor. Ancak yıllık enflasyon hala yüzde 30'un üzerinde. Neden hala yüksek enflasyon ortamındayız, enflasyon nasıl düşecek? Geçen 2 yıla dair para politikasında duruma ne diyorsunuz?

"Merkez Bankası olarak bizim üç öncelikli amacımız vardı. KKM bakiyesini aşağı çekmek ve son olarak da önce dezenflasyonu tesis etmek ve sonra da enflasyonu tek haneli rakama getirmek. Bu amaç doğrultusunda sıkı para politikasını tesis ettik. Etkisi, ilk olarak rezervlerde görüldü. Bu süreçte baktığımızda brüt rezervlerimizde 80 milyar doların üzerinde artış kaydettik. Rezervlere net olarak baktığımızda aslında çok daha iyi bir iyileşme söz konusu. Dolayısıyla bunlar önemli kazanımlar. Rezerv artışının niteliği de önemli. Artışın büyük bir kısmı Türk Lirası'na oldu. Vatandaşlarımız dövizlerini bozdurdu biz rezervlerimizde biriktirdik.

İkinci önceliğimiz KKM'de de büyük mesafe katettik. 140 milyar doları aşan bir bakiye söz konusuydu. Şu anda 1 milyar doların altına inmiş vaziyetteyiz.

Üçüncü önceliğimiz hepsinden önemli olan fiyat istikrarı, ana hedef bu. İki sebebi var, bir tanesi yüksek enflasyon vatandaşımız için refah kaybına neden oluyor. İkincisi de, ilk iki sorunun kök sebebi fiyat istikrarının bozulmuş olması.

Bu uzun soluklu bir süreç. Epey mesafe kaydettik, hedef öncelikle tek haneli enflasyona iniş ve sonra 5'e sabitlemek.

Enflasyonu yüzde 75'te sınırladık, çünkü o anki görünüm itibarıyla üç haneli rakamlara gidebilecek bir enflasyon söz konusuydu. O günden bugüne de enflasyonu düşürerek yüzde 33'ün altına indirmiş vaziyetteyiz.

Özetlemek gerekirse talep koşulları dezenflasyonla uyumlu. Alacağımız tedbir ve adımlarla para politikası sıkılığını tekrar kalibre ederek enflasyonun düşmesi için elimizden geleni yapacağız."

-Üçüncü hedefe ulaşana kadar bunlar vatandaş için ne ifade ediyor?

“Kısa cevap vermek gerekirse istikrar. Kur konusunda beklenen oynaklıkların ciddi anlamda azaldığını görüyorsunuz. Makro finansal istikrar ve güven açısından iki kazanım oldukça önemli."

"HİZMET ENFLASYONU YÜZDE 44'E GERİLEMİŞ DURUMDA"

-Haftaya enflasyon açıklanacak. Eylül ayı verisi moralleri bozmuştu, beklentileri aşan enflasyon görmüştük. Ekim ayı beklentiden düşük geldi. Kasım ayı için piyasadaki tahminler yüzde 1 civarında, biraz üzerinde. Topladığınız veriler size ne söylüyor?

“Enflasyon aslında bir virüs gibidir. Vücutta uzun süre kalınca onu defetmek de zorlaşır. Ama biz doğru bir reçete uyguluyoruz. Bugüne kadar da olumlu sonuçları aldık. Nihai hedef için de hiçbir şüphemiz yok. Sadece reçetenin etki etme zamanı bünyeden bünyeye değişiyor.

Kasım ayında daha iyi bir veri göreceğimizi düşünüyoruz. Genel resme de bakmak gerekiyor. Kira enflasyonu katılık gösteriyor. Aylık bazda epey bir süredir yüzde 4'ün üzerinde seyreden kira enflasyonu 4'ün altına indi. Bu oldukça önemli.

Hizmet enflasyonu da yüzde 70'li seviyelerden yüzde 44'e gerilemiş durumda. Bu da önümüzdeki dönem için oldukça önemli.

Orta dönemi belirleyen kur, talep ve enflasyon beklentileri. Kurdaki artışlar yavaşladı. Talep kanalının da çalıştığını söylemiştim. Buradaki veriler oldukça çarpıcı. İki sene önceye gittiğimizde dayanıklı malların artışı yüzde 20'ydi. Otomobil satışlarına baktığımızda yüzde 120'lik artış söz konusuydu. Talebin bu kadar arttığı bir ortamda tabi ki fiyatlar sabit kalmıyor, Hızla artıyor. Özel tüketimli gelir verisi azalıyor. Yani genel olarak aslında ciddi bir dengelenme söz konusu."

-Biz neden enflasyonun düşüşünü hissetmiyoruz? Hissedilen ve gerçek enflasyon konusunu uzun süredir tartışıyoruz. Bu sorun nereden kaynaklanıyor eğer bir denge ve doğru bir reçete varsa? TÜİK verileri ne kadar güvenilir diye sorular soruluyor, alternatif hesaplamalar da yapılıyor. Bu nereden kaynaklanıyor? Hane halkı sizce neden yeterince enflasyonun düşeceğine ikna edilemiyor? Buradaki temel sorun ne sizce?

"Hissedilen ve ölçülen enflasyon ayrımından başlamak istiyorum. Aslında aynı şeyi ölçmüyorlar, aradaki ayrımı netleştirmek gerekiyor. TÜFE dediğimiz yani ölçülen enflasyon ülke genelinde ortalama tüketim sepetinin fiyatlarının artışını ölçüyor. Özetle, istatistik kurumumuz fiyatları topluyor, bunların üzerinden endeks oluşturuyor, bunun değişimine ölçülen enflasyon diyoruz.

Burada önemli olan ağırlıklar ortalama tüketimlere göre belirleniyor. Gıda yüzde 25'lik pay alıyor, mal tüketimi mal kalemleri sepette yüzde 30'luk pay alıyor."

KREDİ FAİZLERİ NE ZAMAN GERİLER?

“Politika faizi düşerse piyasa faizleri düşer kanısı her zaman doğru değil. Özellikle uzun vadeli kredilerde fiyatlama beklenen enflasyona göre yapılıyor. Dolayısıyla beklenti bozulursa faizler düşmeyebilir hatta artabilir.”

esnafhabertv

Bakmadan Geçme

Esnaf Haber TV - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0538 483 25 53
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!