İstanbul Gecelerinin Efsanesi: Gaskonyalılar

Çingenin çocuklarından sahnenin yıldızlarına uzanan bir serüven... İstanbul'un unutulmaz taverna kültürünün ardında, Arnavut kökenli bir ailenin izleri saklı. İstanbul'un 20. yüzyıl ortasında şekillenen gece hayatında bir isim vardı ki, yalnızca bir meyhane değil bir ruh, bir sahne, bir hikâye oldu: Gaskonyalılar.

Aslen Makedonya’dan göç eden ve Bakırköy’e yerleşen Vasil ile Vasiliki Çinga çifti, 1940’lı yılların başında Eminönü Balık Hali’ndeki bir sur tonozunun altında mütevazı bir balık meyhanesi açtı. Mekân, kısa sürede esnaftan sanatçılara, gazetecilerden yazarlara uzanan geniş bir müdavim kitlesine ulaştı. İçlerinden biri de, ünlü tarihçi Reşad Ekrem Koçu’ydu. Koçu’nun meyhanenin sokağında karşılaştığı, ellerinde tahta kılıçlarla oynayan ve “Biz Gaskonyalılar!” diye haykıran üç küçük çocuk, bu esrarengiz mekânın maskotları, ardından da çalışanları oldu.

İşte bu çocuklardan biri olan Toma Çinga, meyhaneye "Gaskonyalılar" adını verdi. Roman kahramanlarını andıran yaşamları, sadece sofralara değil, belleklere de damgasını vurdu

İstanbul Gecelerinin Efsanesi: GaskonyalılarToma ve Ancelo: İki Kardeş, İki Yıldız

Vasil ve Vasiliki’nin vefatının ardından, aile işletmesinin bayrağını Toma ve kardeşi Vangel devraldı. Ancak bu devir, aynı zamanda bir rekabetin başlangıcıydı. Toma artık “Gaskonyalı Toma” olarak anılıyor, Vangel ise “Ancelo” adını benimsiyordu. 1957’de Beyoğlu’nda açılan yeni tavernada birlikte yola çıktılar. Ama ortaklık kısa sürdü. Vangel kendi yoluna gitti; Yeşilköy’de sahil lokali açtı ve Gaskonyalılıktan vazgeçip sadece “Ancelo” oldu.

Toma ise Beyoğlu’ndaki meyhaneyi "sosyete meyhanesi" kimliğiyle zirveye taşıdı. Öyle ki, öğle saatlerinde dört kap yemek sadece beş liraydı. Hem esnafa hem de şıklara hitap edebilen ender mekânlardandı. Onlar sadece işletmeci değil, gecenin gerçek yıldızlarıydı. Masalar arası dolaşır, şiir okur, şarkılar söyler, şovlar yaparlardı. Sahnenin Dışında da Sahne Onlardı

Gaskonyalılar, her geceyi bir tiyatroya çeviren atmosferiyle İstanbul’un eğlence tarihinde kendine özgü bir yer edindi. Küçük orkestra, gitarist, şarkıcı, striptizci… Ama en çok Toma ve Ancelo... Onlarsız geceler eksik sayılırdı. Toma yıllar içinde Bebek’ten Çeşme’ye, İzmir’den Yunanistan’a dek Gaskonyalı adını taşıyan mekânlar açtı. 1983’te döndüğü İstanbul’da, "Nerede vre İstanbul!" diyerek Atina'daki yalnızlığını anlatıyordu.İstanbul Gecelerinin Efsanesi: Gaskonyalılar

Ancelo ise Yeşilköy'den Şişli'ye, Ataköy’den Ankara’ya kadar pek çok mekânda sahneye çıktı. Özellikle "Alo Alo Ancelo" ilanlarıyla bir dönemin efsanesine dönüştü. Son yıllarında soluğu Etiler’de aldı. Üç Silahşörler’den İstanbul Gecelerine

Ünlü Fransız romanı Üç Silahşörlerin kahramanlarını andıran bu iki kardeş, İstanbul’un taverna kültürüne sadece isimlerini değil, ruhlarını da kattılar. Gaskonyalılar, artık mekânları yaşamasa da, adı her rakı sohbetinde, her eski İstanbul anısında yankılanmaya devam ediyor

Haber; Agos yazarı  Güven Bayar'ın derlemesinden hazırlanmıştır.

Bakmadan Geçme

Esnaf Haber TV - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0538 483 25 53
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!