Özel: Cumhuriyet'in kolonuna çivi çaktırırsak şerefsiziz!

Özgür Özel, tutuklu Şile Belediye Başkanı Özgür Karadayı ile Silivri'de görüşmesinden bahsederken, başkanın AKP dönemindeki 30 dosyada 580 milyon liralık usulsüzlük tespit ettiklerini söyledi. Özel, Karadayı'nın "Ekim 2024'te gözlerinin içine bakarak bütün belediye meclisine anlattım kimse bir şey demedi, savcılık harekete geçmedi" dediğini aktardı. Özel, Erdoğan'ın CHP'yi komiyondan uzak tutmaya çalışarak üçlü ittifak peşinde olduğunu söylerken, "Bir tarafta Türk’üyle Kürt’üyle ile Lazıyla Çerkezi ile Alevisi ile Sünnisiyle Sosyal demokratlarıyla, muhafazakar demokratlarıyla, milliyetçi demokratlara, Kürt demokratlara, liberal, sosyalist demokratlarıyla tümünün Türkiye’nin tüm demokratlarından oluşan Türkiye İttifakı var. Öbür tarafta ittifak ortağı ile birlikte yüzde 30 beşlere düşmüş ve kendisi 20 8:30’dan 29 Tayyip üçlü ittifak’ın peşinde. Onu orada ne yalnız başına bırakacağız, istediği gibi at oynatsın ne de bu ülkenin kodlarıyla oynatacağız" dedi.

Özel bir kez daha ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ı hedef alırken onun 'Zengezur koridorunun ABD'li şirkete verin 100 yıl işletsin' sözleri üzerinden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a yüklendi. Özel, "Zengezur koridoru Kafkaslar üzerinden Türkiye'yi güçlendirirken, Türkiye’nin ‘yumuşak güç’ dediğimiz etkili etkinliğini, kavgasız gücünü pekiştiren en önemli kanalken, nasıl oluyor da Türkiye’nin Amerika Büyükelçisi ‘Bunu Amerikalı şirkete verin’ diyor. Trump, bunu tekrar ediyor. TikTokçu susuyor, onu atayan Erdoğan susuyor. Buradan bir kez daha uyarıyoruz. Hem Azerbaycan’ın, hem bizim, hem Kafkaslardaki tüm Türki Cumhuriyetlerin menfaatlerini 100 yıllığına bir Amerikan şirketine satamazsınız. Sattırmayız, sattırmayacağız" dedi.

CHP, Cumhurbaşkanı adayı ve görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerine mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklara rağmen devam ediyor. 40. mitingin bugünkü durağı Şile oldu. CHP lideri Özgür Özel, 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin bugünkü durağı Şile'de konuştu.

Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"5 yılda 30 dosyada 580 milyon liralık usulsüzlük tespit ettiler"

"Ya Şile'de miting mi olur dediler. Biz Şile'ye miting yapmaya değil eylem yapmaya gidiyoruz dedik! Bir avuç 19 Mart'tan beri milletin iradesine göz dikti. Şile'nin seçtiği belediye başkanını maalesef bugün Silivri'de ziyaret ettim. Özgür Başkanın selamını getirdim sizlere.

Bugün Özgür Başkan ile Silivri'de konuştuk. Diyor ki geldim 1.2 milyar bütçeli belediyeyi 1 milyar borçla teslim ettiler. Teftiş grubunu görevlendirdim, 5 yılda 30 dosyada 580 milyon liralık usulsüzlük tespit ettiler. Ekim 2024'te gözlerinin içine bakarak bütün belediye meclisine anlattım kimse bir şey demedi, savcılık harekete geçmedi. Kendisinden önceki belediye başkanı, parkecilik yapan birisi diyor ki üç boyutlu motifli parke alınacak. 720 bin liralık parke alınıyor, ödeme yapılıyor, Özgür Başkan bana söyledi, 720 bin lirası kesilmiş üç boyutlu motifli parkeyi arayın. Yok öyle bir şey! Fatura var parke yok!

Kimse pırıl pırıl evladımıza, varıp da sırf siyasi amaçlarla onun hakkını yiyip sizin hakkınızı gasp etmeye çalışıyorlar. Geçen dönemden 30 dosya dururken tek kuruşluk kusuru olmayan Özgür Başkanımızı size yedirmeyeceğiz darbeciler! Memleket yoksullukta ve gelir adaletsizliğinde Avrupa 1.'si. İlk geldiklerinde 8 çeyrek altın alan en düşük emekli maaşı şimdi 2 çeyrek altın alıyor. emekçileri 22 bin lira asgari ücrete mahkum ettiler.

Açık ve net söylüyorum, hiç kaçarı yok. O sandık gelecek. Bugün içeride tuttuğunuz adayımıza kavuşacak, Ekrem Başkan'ı Cumhurbaşkanı yapacak! O günden sonra bakan evlatlarının dönemi bitecek vatan evlatlarının dönemi başlayacak.

"Devr-i sabık yaratmayacağız, kutuplaşmayı bırakıyoruz, kucaklaşmaya geliyoruz"

Ekrem Başkan'ın, Özgür Özel'in, AK Parti'liyle MHP'liyle derdi yok. Dünya kadar akrabam var 2002 yılında AK Parti'ye oy vermiş. Hepsi bin pişman. Size söz veriyoruz hesap verecekler. Hırsızlar, yolsuzlar, darbeciler hesap verecek. Asla ve asla AK Parti'nin ve MHP'nin üyeleri, emekliler, esnaflar, asla onlarla işimiz yok. Devr-i sabık yaratmayacağız. Kutuplaşmayı bırakıyoruz, kucaklaşmaya geliyoruz.

AKP düzeni kara bir düzendir. Bugün AKP'nin üyesi de olsan işçisin, kara düzenin sömürdüklerindensin. Sen priket evden gariban oğlunun işi yok, uzman çavuş eder yollarsın, sonra bir cahilce iş yüzünden bir mağarada doğru düzgün iş yapmadan sokarlar al bayrakla evine yollarlar. Anası bayılır, anasına iğne yaparlar. Kardeşini bir işe koyarlar. 15 gün sonra kimse dönüp bakmaz. Bu kara düzende 8 çeyrek altınla zor geçinen emekliyi 2 çeyrek altınla geçinmeye zorlarlar. Bu kara düzende vatanın evlatları hizmetkar olmuştur, bakanın evlatları kibirli kibirli oturur olmuştur.

Şu anda 13 belediye başkanımız tutuklu. 1'i de Muhittin Böcek. Hem covidden hem de diğer hastalıklardan ilaç kullanıyordu. Şimdi cezaevinin revirinden 14 tane hap içiyor. Buradan hem Murat Çalık'a hem Muhittin Böcek'e hem bütün hasta tutuklu ve hükümlülere hem de evlatlarından ayrı tutulan annelere, hem de babaları yüzünden rehin tutulan çocuklara, adına kurban olduğum Mustafa'ma hepsine bir kuvvetli alkış yollayalım.

"Buradan bütün emekçilere sesleniyorum, arkanızda millet var, biz varız!"

Memurların sözleşme görüşmeleri geldi. Yandaş sendikalarla anlaşıp memurları çırak çıkarmaya çalışanlar var. Türk-İş Başkanına başka kağıt yazıp gösterdiler, Mehmet Şimşek'e gidip 2. altı ay enflasyonda vermeyiz, Şimşek'in niyetlendiği enflasyonu zam olarak veririz dediler. Bugün Türk-İş meydanlara çıkıyor. Kötü yaptıklarında dedik. Ama ister DİSK, ister HAK-İş olsun madem ki diyorlar ağustos ayında 500 iş yerinde grev var. Buradan bütün emekçilere sesleniyorum, arkanızda millet var, biz varız! Sizinle birlikte meydandayız. Bütün hak arayanlara sesleniyoruz ki mutlaka birlikte kazanacağız. Ağustos ayında eylem yapan işçilere ve memurlara sahip çıkın, hep birlikte kurtulacağız! Unutmayın ki işçi kazanmadan emekli kazanmayacak.

Değerli dostlar, değerli Şileliler, bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile başımıza gelen kara düzenden en kısa zamanda kurtulmamız lazım. Karanlık bir gecede mühürsüz oylarla geldi bunlar. Denetimsiz bir sistemle bütün gücü tek adamda topladılar, kimsenin gözünün yaşına bakmadılar. Kara düzen usulsüzdür, temelsizdir, keyfidir, bozuktur. Adeta gecekondu gibi bir gecede gelip memleketin başına kabus gibi konmuştur. Kara düzen AK Parti’nin düzenidir. Adı aktır, getirdiği düzen karadır. Cumhur İttifakı’nın bir araya geldiği o referandum gününde, hile ile desise ile ve bu milletle alay ederek, ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ diyerek gelmiş, o günden beri; kadına iyi gelmemiştir, kadın cinayetleri artmıştır, çocuk istismarları artmıştır.

Orman yangını artmış, orman yangınında yaşayan börtü böceğe hayvana da ormanın ağacına da söndürmeye giden emekçiye de iyi gelmemiştir. Bu kara düzen eninde sonunda işi gücü bir avuç azınlığı devleti ele geçirmiş açgözlü bir takımı zenginleştiren, icap edince milli duyguları sömüren, gerektiğinde herkese ‘terörist’ diyen, işine geldiğinde tükürdüğünü yalayan, dönüp ‘terörist başı’ dediği ile düzen kurmaya çalışan bir düzendir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak dün de bugün de Türk’ün de Kürt’ün de seçtiğine, seçme hakkına saygılı olduk. Laz’ını, Çerkes’ini, Sünni’sini, Alevi’sini, Arap’ını, Arnavut’unu ayırmadık.

"Cumhuriyet’in değil kolonlarını kesmek, kolonuna çivi çaktırırsak şerefsiziz"

Bugün birileri gelip de iki lafın başında ‘Kürt, Türk, Arap. Türk, Kürt, Arap’ diyerek bir partiyi Türkler’den, bir partiyi Kürtler’den kendisini de Araplar’dan mesul sayıp Büyük Orta Doğu Projesine geri dönüp çeşitli planların içine girdiyse, karşısında en güvenli çatıyı kuran ve o çatının altında yüzyıldır bu ülkeyi kucaklayan Cumhuriyet Halk Partisi vardır, Cumhuriyet’in muhafızları, Cumhuriyet’in aşıkları vardır. Son günlerde yıllardır arkasında durduğumuz ‘Kürt sorunu çözülecekse Meclis’te çözülecek’ dediğimiz bir komisyon üzerinden efendim ‘CHP girmesin, korkarız kandırılır, öyle olur böyle olur’ diyorlar. Buradan büyük bir özgüvenle Şile Meydanı’ndan sesleniyorum. CHP’nin olduğu yerden değil, olmadığı yerden korkun. Olmadığı yerden. Partinize güveniyor musunuz?

Bana güveniyor musunuz? Özgür Özel’in olduğu, Cumhuriyet Halk Partililer’in olduğu hiçbir yerde, değil Cumhuriyet’in kolonlarını kesmek, kolonuna çivi çaktırırsak şerefsiziz. Çivi çaktırırsak. Tayyip Efendi bizi dışarıda bırakmaya, kullandığı kötü üslupla tahrik etmeye, bu işin dışında tutmaya, içeride hayalini kurduğu bir üçlü ittifak kurmaya kalkıyor. Ama anında yalanlamalar geldi. Bu millet kışı atlatır, ama yediği ayazı unutmaz. Yediği ayazı unutmaz. Açıkça söylüyoruz. Onun hayalleri şu anda kırık not almış, zayıf not almış, sınıfta kalmış birinin kopya çekme çabalarıdır. Öyle bir haldedir ki; ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, çoğunluk enerjisi bizde. Tayyip Erdoğan 28,5’tan 29 almış, sınıfta kalmış, kopya çekmeye uğraşıyor.

"Tayyip üçlü ittifak’ın peşinde"

Bir tarafta Türk’üyle Kürt’üyle ile Lazıyla Çerkez ile Alevisi ile Sünnisiyle sosyal demokratlarıyla, muhafazakar demokratlarıyla, milliyetçi demokratlara, Kürt demokratlara, liberal, sosyalist demokratlarıyla tümünün Türkiye’nin tüm demokratlarından oluşan Türkiye İttifakı var. Öbür tarafta ittifak ortağı ile birlikte yüzde 30 beşlere düşmüş ve kendisi 20 8:30’dan 29 Tayyip üçlü ittifak’ın peşinde. Onu orada ne yalnız başına bırakacağız, istediği gibi at oynatsın ne de bu ülkenin kodlarıyla oynatacağız.

Biz buradayız. Barışın ana güvencesi olan kardeşliğin de güvencesi olan mücadelenin de güvencesi olan iyi çapında meydan meydan direnen, sokak sokak direnen icabında mecliste mücadeleyi veren, Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ne güvenin. Ve şundan herkes emin olsun ki Cumhuriyet Halk Partisi sadece kendi partisinin değil kendi partisindeki kişilerin değil, bu ülkede kendisine oy versin vermesin herkesin hakkının, hukukunun güvencesidir.

"19 Mart darbesinden bugüne kadar 3 bin tane uçağı alabilecek parayı cayır cayır yaktılar"

Şu Cumhuriyet Halk partililerin bu meydanlarda verdiği mücadele kendileri için değil, ülkenin geleceği içindir. Gösterdiğimiz direniş, Ekrem Başkana koltuk arayışı değil, bu ülkeye hakkaniyetli, namuslu, dürüst, gazi Mustafa Kemal’in Cumhuriyetine yakışan bir Cumhurbaşkanı arayışıdır.

Orman yangınlarında asıl sorumlu Orman Genel Müdürlüğü olduğu halde hatta belediyeler izin yokken ormana bile giremediği halde yalana sığınmış iktidar fırsatı bulduğunda belediyeleri bile suçlayacak hale geliyor. Cayır cayır ormanlar yanarken para yok diyenler 19 Mart darbesinden bugüne kadar 3 bin tane uçağı alabilecek parayı cayır cayır yaktılar.

Her şey bir yana bir TikTokçu Hakan var. Güya Dışişleri Bakanı. Bogata'da İsrail'e yaptırım içeren bildirgeye imza attırmamıştı. İsrail ile deniz ticaretinin yasaklanmasından korktular. Mavi Marmaradakileri nasıl sattılarsa bu sefer de İsrail ile ters düşmekten korktular. Biz bunu söyleyince uluslararası deniz anlaşması var, biz oradaki bazı maddelere karşıyız dediler.

"Pabucumun TikTokçusu böyle Dışişleri Bakanı olmaz!"

Şerh koysaydın dedik. Ne dedim sana Hakan Fidan, bu millet bunu yutmaz, alnını karışlar dedik. Bu TikTokçu bakan, Suriye'ye 4 kişi gönderirim, Türkiye'ye 8 bomba attırırım deyip de yakalanan MİT Başkanı budur. Kendi sağlığını koruyamayan, beni zehirlediler deyip MİT'i rezil eden budur. 15 Temmuz'dan heberi olmayan, Cumhurbaşkanı'na haberini dayısının verdiği 15 Temmuz'da yemek yiyen, tabağı sıyıran, o sırada memleketi fetöcülere bırakan budur! MİT personelinin bilgileri bunun döneminde çalınmıştır.

Bakanlıkta 100 yıldır olmayan olmuş, Türk Cumhuriyetleri kuzeyi tanımasını beklerken Güney Kıbrıs'ı tanımıştık. Barrack, İsrail'e ulus devletler tehlikedir deyip Türkiye'yi hedef alıyor tık yok. Ama Dışişleri Bakanında varsa yoksa TikTok TikTok! Sayın bakanım buraya bakalım, eli cebe koyalım diyor koyuyor. Oradan Kurtlar Vadisi basıyorlar, karizmatik bakan yaratıyorlar. Pabucumun TikTokçusu böyle Dışişleri Bakanı olmaz!

Şimdi son bir uyarıda bulunuyorum, çünkü biz söyleyince yapmaya başladı. Bıraksaydık anlaşma imzalanmamıştı, İsrail'le ticaret devam ediyordu. Şimdi uyarıyorum, ABD'nin Büyükelçisi Barrack, Zengezur koridorunun ABD'li şirkete verin 100 yıl işletsin dedi. Bunlar sessiz kalıyor. Zengezur koridoru Kafkaslar üzerinden Türkiye'yi güçlendirirken, nasıl oluyor da Türkiye'nin ABD Büyükelçisi bunu Amerikalı şirkete verin diyor? Zengezur koridoru, Azerbaycan ile Nahçıvan arasında geçişi sağlayan, Türkiye’nin Nahçıvan üzerinden Azerbaycan’la doğrudan geçişini sağlayan, Rusya, İran ve Çin ile olan ilişkilerde, Kafkaslar üzerinden Türkiye’yi güçlendiren, Türkiye’nin ‘yumuşak güç’ dediğimiz etkili etkinliğini, kavgasız gücünü pekiştiren en önemli kanalken, nasıl oluyor da Türkiye’nin Amerika Büyükelçisi ‘Bunu Amerikalı şirkete verin’ diyor. Trump, bunu tekrar ediyor. TikTokçu susuyor, onu atayan Erdoğan susuyor. Buradan bir kez daha uyarıyoruz. Hem Azerbaycan’ın, hem bizim, hem Kafkaslardaki tüm Türki Cumhuriyetlerin menfaatlerini 100 yıllığına bir Amerikan şirketine satamazsınız. Sattırmayız, sattırmayacağız"