Özgür Özel'den Erdoğan'a: Türkiye'de tansiyon düşsün
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu Marmara Cezaevi'nde ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Biz terörsüz Türkiye'de varız, siz de tutuksuz yargılamada var olun, Türkiye'de tansiyon düşsün' diye seslendi.
Erdoğan’ın İBB için “Uluslararası ayağı olan, kolları Anadolu'ya uzanan ahtapot tipinde bir suç örgütü ortaya çıktı” sözlerine “Ahtapotu tek gören Tayyip Erdoğan” diye yanıt veren CHP lideri, söz konusu iddiaların kanıtlanamadığını vurguladı. "Zekeriya Öz’ün kandırdığı gibi Akın Bey Tayyip Erdoğan’ı kandırıyorsa, 3-5 sene sonra milletim affet kandırıldım diyeceğin, bu yanlışlardan dönülsün!" diyerek Erdoğan'a en güvendiği üç hukukçuyu gönderme çağrısında bulunan Özel, "Ama yok, bu işin faili, tasarlayanı Erdoğan" dedi.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Esila Ayık kararı
"Bu ayıptan 37 gün sonra dönüldüğü için ki o günlerin hesabını kim verecek, kimseye teşekkür borçlu değil kimse. Yaşanan utançtır ve büyük bir ayıptır. Herkes yargılanırken masumdur, daha sonra ceza alırsa itiraz hakkı vardır. Kimse daha suçlama aşamasında daha iddianame bile ortada yokken ön infaza tabi tutulamaz bunu yapanlar diktatör rejimlerdir.
Erdoğan'a ahtapot yanıtı: Senden başka gören yok!
Tayyip Bey bir aya kadar her şey ortaya çıkacak dedi, dün 55. Gün, kanıt yok, delil yok MASAK raporu yok. Rüşvet var dedi para yok, içinde dedi, çantadan jammer çıktı, jammer kullanmanın suçu yok. Niye jammer aldınız dedi, AK Partili belediye başkanlarının aldığı çıktı. Rüşvet para dediği yerden jammer çıktı, jammerı almış suçlu bunlar suçlu dedi, jammer’ı da kendi adamları aldı çıktı. Ne söyledilerse boş çıkıyor yalan çıkıyor. Şimdi ne gördün? Tayyip Bey ispat et bir ahtapot gördüm , kafasını burada gördüm, kollarını Anadolu’da gördüm, bir bacağını yurt dışında gördüm.’ Senden başka gören var mı? ‘Yok.’ Milleti inandıramıyor çünkü bir tane ispat bulamıyor.
Akın Gürlek hatırlatması: Erdoğan kandırılıyorsa...
Yalan iftira anlatıyorlar. Böyle hakimlik savcılık olmaz. Bu tip iftiralarla adalet gemisi yürümez, adalet gemisi alabora olur. Öyle bir noktadayız ki. Beyefendi ile tıkandık kaldık. Bizim arkadaşlarımızın anlatacak bir şey yok. Çünkü iddia edildiği gibi bir durum yok. O da iddia edemiyor. Salması lazım, e bu kadar tuttuk ne diyeceğiz! Nasıl olacak! Yaz iddianameyi, yazamıyorsun, kanıtın yok. Bırak gidelim, bırakamıyor Tayyip Bey büyük konuştu.
Tayyip Bey eğer uygun görüyorsa en güvendiği üç hukukçuyu görevlendirsin. En güvendiğimiz üç hukukçuyu biz görevlendirelim. Çok da iyimser bir şey olacak yani; Tayyip Beyi yine kandrılıyorlarsa… Yani Zekeriya Öz’ün kandırdığı gibi Akın Bey Tayyip Erdoğan’ı kandırıyorsa, 3-5 sene sonra milletim affet kandırıldım diyeceğin, bu yanlışlardan dönülsün! Artık bu noktaya geldik. Haklılığımızı anlata anlata dilimizde tüy bitti.
Şimdi benim dediğim gibi ifade ver, etkinlik pişmanlıktan yararlan. Tut ki yararlandı, yahu ispat lazım kardeşim. Savcının istediği ifade; bir suç örgütü var her şeyin kime verileceği belli. Kadın diyor söylemedim, bu işlerle alakam yok. Ben ne iş yapılacağına karar veririm.’ Yok yok sen Ekrem Beyden bize baskı geldi.’ Gelmedi, nereden ispatlayacaksın? Öyle bir noktada ki sistem tıkandı. Bakın bir suç varsa ve itiraf edilirse delildir. Bir suç yoksa ve yalanla savcı hatırı için söylenirse iftiradır. İtirafla iftira arasında kelime farkı yok diziliş farkı var.
"Bu işin faili, tasarlayanı Erdoğan"
"O iftirayı atanın, öbür gün iftira attığı ortaya çıkarsa daha ağır cezası var. Niye insanları zorla suça itiyorsunuz? İftira attırdığın kişiler yarın suçsuzluğunu ispatlar, bu sefer iftira atanın başı derde girer. Hele hele iftira attıran… Bir önceki dönemin iftira attıran savcılarının ayrısı burada hapis yatıyor, yarısı burada hapis yatıyor, yarısı Pensilvanya’da keyif çatıyor arkadaşlar! Ama iftira atanların hepsi hapiste yatıyor! O yüzden hiç kimse hiç kimseyi suç itmeye çalışmasın. Vallahi bu işin faili birileri aracısı Akın Gürlek mağduru Tayyip Erdoğan’sa kandırılıyorsa, Tayyip Bey yollasın üç hukukçu, anlatalım. Yok, bu işin faili, tasarlayanı Erdoğan."
"Terörsüz Türkiye, tutuksuz yargılanma, toplumsal uzlaşı bunların hepsi birden bir zeminde olabilir. Bir taraftan terörsüz Türkiye derken Öcalan’ın kurduğu parti PKK partisiyle bir müzakere bir uzlaşı, kurucuların birbirine teşekkürü giderken Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin namuslu belediye başkanlarıyla böyle hesaplaşma olmaz. Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanıyla onun partisiyle bu tip bir ilişki içine giremezsiniz. Bugüne kadar demokrasiyi borçlu olduğunuz parti ile çatışma yaşayıp, 45 yıldır terör eylemleri yapan bir partinin kurucusuyla bu süreci götüremezsiniz. Götürürseniz milletin vicdanından döner. Biz ilk günden beri diyoruz, bu süreci kanın durması, annelerin ağlamaması, Meclis’in muhatap olması, sürecin şeffaf yürümesi, şehit aileleri ve gazilerin dışlanmayıp zor durum bırakılmamaları şartıyla biz burada varız. Biz terörsüz Türkiye’de varız, siz de tutuksuz yargılamada var olun, Türkiye’de tansiyon düşsün, borsa çıksın, milyar dolarlık rezervler boşu boşuna yanmasın, daha çok kimse bu işlerden zarar görmesin.
PKK bildirisindeki Lozan ifadelerine
"Ben iktidarda olsam talimatımızla devlet bir müzakere yürütmüş olsa mit işin içinde olsa mit başkanı tüm görüşmelerden satırı satırına haberdar olsa, bu hükümetin de başında ben olsam PKK’nın bildirisindeki ifadeleri bana sorun. Bu durumda bu soruyu muhataplarına sorun. Biz Lozan’ı Türkiye’nin tapusu gören yedi cihana da bunu kabul ettireniz."