ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'ın, suçsuz yere birçok kişiyi öldürmekle suçladığı Rusya Devlet Başkanı Putin için "tamamen çıldırmış" demesi son derece çelişkili bir durum. Kendi politikalarının özellikle İsrail'e verdiği destek göz önüne alındığında, bu tür açıklamalar dünya kamuoyunu aptal yerine koymaktan başka bir şey değil.
Bu savaşta bir "mayın eşeği" buldular ve iki kez kullanıldıktan sonra Trump'ın dediğine bakın: "Putin çıldırmış." Peki sen ne nasılsın? Filistin'de ki katliamlara destek verirken, Putin'i insan öldürmekle suçlamak en hafif tabirle iki yüzlülük değil de ney söyle de bilelim? Netanyahu’ya her türlü desteği verirken, "Gazze'yi Hollywood yapacağım, Gazzelileri oradan çıkartacağız" diyerek onları öldürmeden bunu nasıl yapacaksın?
Tüm dünya Filistin katliamında senin tutumunu kınarken, Putin’i suçlaman tutarsız bir yaklaşım. Ukrayna ve Kırım konularında zaten senin desteklediğin politikalar bölgede yıkıma neden oldu.
Hatırlayalım: Başkan Kennedy, Pentagon'un çizgisine ters düştü ve akıbeti belli. Sonraki başkanlar Pentagon ile ters düşmeye cesaret edemedi. ABD’nin derin hedefleri var ve başkanlar Oval Ofis’te sabah "o iş öyle değil, böyle olacak" uyarısıyla hizaya getirilir. Clinton bu kurallara karşı gelmeye çalıştı ama onu da Monica Lewinsky skandalıyla yarı yarıya kontrol altına aldılar.
Trump da daha önceki başkanlığı döneminde Pentagon’un çizgisine ters düştü. Bu kez onu uyarmak için daha ciddi mesajlar verildi. Mesaj açık: "Bu sefer seni uzun menzilli bir operasyonla temizleriz. Bak kulağındaki sivrisineği tıraşladık dendiğini biliyoruz"
Trump’ın geçtiğimiz hafta söyledikleri şöyleydi: "Putin'in Ukrayna'nın tamamını istediğini söylerim hep. Şimdi bu gerçek oluyor. Eğer bunu yaparsa bu Rusya’nın çöküşü demektir. Zelenski’de gereksiz konuşmalarıyla ülkesini zora sokuyor. Bu savaş, Putin ve Biden’ın savaşıdır. Ben bu savaşı sona erdirmeye çalışıyorum. Ama Putin’e bir şeyler oldu, tamamen çıldırdı. Gereksiz yere insan öldürüyor."
Ey Evanjelistlerin oyuncağı Trump! Putin'e bu sözleri söylerken, İsrail’e olan desteğini unutmuyorsun dimi? Bu seni komikleştiriyor. Yazımı okuyanlar "bana ne" diyebilir ama artık takışmadığın kimse yok. Musk ile de tartışmaya girdin. Bu tartışmalar senin sonunu getirecek. Trump ve Elon Musk arasındaki gerginlik, Epstein skandalı listesine kadar ulaştı. Musk, Trump'ın bu listede yer aldığını ima ederek, belgelerin açıklanmamasının nedeninin bu olduğunu söyledi ve iyice birbirlerine girdiler.
Ocak ortası Şubat başında kızım ve torunlarımla Avustralya Melbourne'deydik. Mayer Meydanı’nda biri, Elon Musk’ın faşist olduğunu haykırıyordu. Orada bir tahta vardı ve görüşlerini işaretlemelerini istiyordu. Musk’ı faşistlikle suçlanmasının nedeni Trump’la iş birliği yapmasıydı. Ben de düşündüm, bu durum Musk’ı faşist yapar mı? Hayır, ama Trump'la iş birliği onu eleştiriye açık hale getiriyor. Bu nedenle yukarıda orada çektiğim resimle "faşist değildir" seçeneğini işaretledim. Çünkü, ileride papaz olacaklarını düşünüyordum.
Avustralya hala İngiliz etkisi sürüyor .İngiltere artık ABD'nin dünya hegemonyasının artmasını görmek istemiyor. Bu nedenle Musk’a karşı propaganda yapılıyor. Bu gözlemleri ve düşüncelerimi paylaşmak istedim. Yukarıda eklediğim görsel de bu olayla benim Faşist değildir tercihimi gösteren fotoğraftır. Oysa Musk Alman Neo-Faşist oluşumlara Almanya’da desteği ile tanınsa da iş adamının partisi olmaz.
Not:Biz asla bağımsız değiliz ama ABD ile aynı çizgide buluşmamız akıllı akılla olur. Bunun ÇARESİ var belki yazarım. Böylece benim farklı bir kafada olduğumu anlarsınız. Onları yola getiren bir beyin veya karga çıkabilir. Hatta ABD halkı önüne daş düşebüşür, ayı da çıkabülür bu yolda. NOGDA
