Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hayat pahalılığının yükünü azaltmak için adım atıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT canlı yayınında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 'Hayat pahalılığının yükünü azaltmak amacıyla gerekli tüm adımları atıyoruz' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve ekonomi yönetimimiz çalışıyor. Hedef odaklı hayata geçirdiğimiz bu adımlarla zorlu koşullara karşı ülkemizin direncini artırmayı hedefliyoruz' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya ile yapılan NATO muhtırası sonrasında somut bir adım atılmadığını belirterek, 'Kesinlikle Türkiye'den bu konuda taviz beklenmesin. Orada görüşmeleri yaptık. Bu görüşmelerden sonra geldik. Gel gör ki daha evvelsi gün bu teröristler Stockholm sokaklarında gösteri yapıyorlar. Yani İsveç somut bir adım atma konusunda uzak görünüyor' ifadelerini kullandı. Öte yandan Yunanistan provokatif adımlarına tepki gösteren Erdoğan, 'Ne gerekiyorsa vakti, saati geldiğinde Türkiye olarak yaparız' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayınlanan TRT ortak yayında tahıl koridoru, İsveç ve Finlandiya'nın NATO muhtırası, Tahran'daki üçlü zirve ve gündeme dair konu başlıklarıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI

Bu konuda uzun süredir yoğun temas ve müzakereler yürüttük. Neticede Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracatına yönelik mutabakatın İstanbul'da imzalanmasını başardık. Küresel gıda krizinin etkileri hafiflemeye başlayacak. Yazılı basında da "%5-%3 fiyatlar düştü" diye çıktı. Bu devam edecek. Bu tarihi başarıya verdiğimiz katkı, Türkiye'nin küresel meselelerde oynadığı rolü bir kez daha ortaya koymuştur. Ukrayna'ya giden ve oradan gelen gemilerin emniyetli ve plana uygun şekilde seyrine yön verilecek. Sürecin hala ne kadar hassas olduğunu Cumartesi günü Odessa limanına saldırıdan görüyoruz. Böyle bir şeyi istemezdik ama oldu. Herkesten attıkları imzalara sahip çıkmalarını bekliyoruz. Burada bir başarısızlık hepimizin aleyhine olacaktır. Bunu da kendilerine anlatıyoruz. Savaşın başından beri önceliğimiz, ateşkesin sağlanmasının ardından adil ve sürdürülebilir bir barışın tesis edilmesi. Bu anlayış var. Temenni ederim ki bunu da başarırız.

İSVEÇ-FİNLANDİYA NATO SÜRECİ

Her şeyden önce PKK/YPG ile FETÖ'ye destek verilmeyeceği, bunun kırmızı çizgimiz olduğunu kendilerine orada ısrarla anlattık. NATO Zirvesi'nde de bu teyit edildi. Zirvenin en önemli neticesi bence budur. NATO'nun kayıtlarına bu terör örgütlerinin girmiş olması Madrid Zirvesi'nin en önemli noktasıdır. İsveç ve Finlandiya'dan teröre destek verilmemesi noktasında somut beklentilerimiz var. Bakın İsveç caddelerinde polis korumasında bunlar yürüyüş yapıyorlar. Ama İsveç vatandaşının sağ duyusu da ortada. "Türkiye-Erdoğan istiyorsa, bunlar madem terörist, verilmesi lazım" diyor. Oradaki iktisatlı yapıların da kapatılması gerekiyor. Bunu da istedik. Orada da şimdi iade ve mal varlığı taleplerimize karşılık bir cevap bekliyoruz. Bu hususta Dışişleri Bakanlığımız ve ilgili kurumlar ilgileniyor. Kesinlikle Türkiye'den bu konuda taviz beklenmesin. Orada görüşmeleri yaptık. Bu görüşmelerden sonra geldik. Gel gör ki daha evvelsi gün bu teröristler Stockholm sokaklarında gösteri yapıyorlar. Yani İsveç somut bir adım atma konusunda uzak görünüyor.

Bu iş öyle zannedildiği gibi kolay bir iş değil. Makedonya 11 yıl sürdü. Ha dedik tamam hemen NATO'ya alsınlar. Yok böyle bir şey. Biz orada da bütün dostlara, arkadaşlara bunu söyledik. Süreç şu an ilerliyor. Bu ilk etap. Madrid'deki bir davettir. Bu davetin neticesi ne olacak? Onu da bu eylemler belirleyecek. Siz hale bu teröristleri caddelerinizde koruma altında yürütürseniz, biz de takip ediyoruz. Sadece İsveç-Finlandiya değil. Maalesef Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, İskandinav ülkelerinin tamamı böyle. Liderlerle yaptığımız görüşmede kendilerine bunu söyledik. 'Siz ne yapacaksınız böyle sürdürecek misiniz?' E gülüyorlar. Bizim parlamentomuz var. Böyle devam ederse olumlu bakmaz.

TAHRAN'DAKİ ÜÇLÜ ZİRVE

Türkiye-İran 7. Yüksek Düzeyli İş Konseyi'nin daha sonra Astana Formatı'nda görüşmeler yaptık. İran'la 8 belge imzaladık. Şu anda 7,5 milyar dolar. Türkiye-İran yakışmıyor. Ticaret hacmini yeniden 30 milyar dolara çıkarmalıyız. Sayın Reisi ile mutabık kaldık. Biz İran'dan petrol, doğalgaz alıyoruz. Bunu artırmamız halinde bunu yakalarız. Süratle bu yılın ilk yarısını tamamlıyoruz. 8 milyar doları yakaladık. Yıl sonuna kadar bunu katlayabiliriz. Diğer taraftan Putin ile olan görüşmemiz gerçekten çok daha farklı geçti. Şu anda Putin-Zelenski olayında biz çok önemli bir rol oynuyoruz. Biz kimseye düşman nazarıyla bakmıyoruz. Bu bakışımız iki tarafın da samimi yaklaşımını getiriyor. Savaşın oluşturduğu konjektöre rağmen biz ikili konuları rahatlıkla ele aldık. Savaşın yarattığı menfi koşullar, aramızda tabi bazı anlaşmazlıklar var. Biz S-400 konusunda dünyanın bakışını paylaşmadık, inandığımız neyse onu yaptık. Rusya ile olan ilişkilerimizi karşılıklı çıkar ve potansiyel alanlarda geliştirmek zorundayız. Fırat'ın batısında ve doğusunda PKK/YPG, sivillere ve ülkemize saldırılarına devam ediyor. Kararlılığımızı Reisi ve Putin'e aktardım.

YUNANİSTAN'IN PROVOKATİF ADIMLARI

Şu anda bizim 1-5 ay kadar önce 'Gel bir yemek yiyelim' dedim. Vahdettin Köşkü'nde Miçotakis'le yemek yedik. Kendisine "Bundan sonra aramıza 3. bir ülkeyi sokmayalım. Biz ne yapacaksak direkt hat kuralım, görüşmelerimizi yapalım" aradan geçti 2-3 hafta ABD'deki Kongre'de aleyhimizde birçok şey söyledi. Oradan gidip Davos'ta benzer şeyler yaptı. Biz Türkiye'yiz ya kabile değiliz. Sonra kalkıp, "Türkiye şunu yaptı, bunu yaptı." Türkiye'ye herhangi bir olumsuz adım attığında, siyasetçi olduğum için ilk işim halkıma anlatabileceğim güçlü malzemelerimin olması lazım. Sonra Efes tatbikatı yaptık. Yüksek Düzeyli İş Birliği Konsey görüşmelerini iptal ettim. Yunanistan'da 5+4= 9 adet ABD üssü var. Bunları da söylediğin zaman kendileri inkar ediyor. Bunları da adalara yerleştirme niyetleri var. Rusya'ya karşı savunmak için olduğunu söylüyorlar. Sizin ne gücünüz var? Bunu ABD bile yapamaz. Yunanistan bizim güvenlik ihtiyaçlarımız için uçak almamızı engellemeye çalışıyor. Ne gerekiyorsa vakti, saati geldiğinde Türkiye olarak yaparız. ABD'ye Fransa'ya saldırarak "Türkiye'ye vermeyin" diyorlar. Ama biz duruşumuzla konumumuzu koruyoruz. Buradan gereken dersi almışlardır. Yunanistan'ın sürdürdüğü bu faaliyetler sadece Lozan anlaşmasına değil, Paris Anlaşması'na da ters. Bu adaların egemenliğinin gayri askeri statü altında kalmasıyla verildiğini sanırım Miçotakis bilmiyor. Sanırım öğrenecek.

ABD'NİN F-16 SATIŞINA YUNANİSTAN ŞARTI

Hulusi Paşa bir açıklama yaptı. Bu tür şartlar Türkiye için geçerli şartlar değil, olacak iş değil. Biz Biden'la yaptığımız görüşmede gayet olumlu konuştuk. Sonra bu nereden çıktıysa Yunanistan'la ilgili konular gündeme geldi. Ben gelişmelerin olumlu olacağını düşüyorum.

BAE, SUUDİ ARABİSTAN VE İSRAİL İLE YENİ DÖNEM

Bir yıllık süre zarfında gerçekleştirdiğimiz karşılıklı ziyaretlerle BAE, Suudi Arabistan'la yeni bir dönem başlattık. BAE ile bir ortak teknoloji formu tesis edildi. Suudi Arabistan makamlarının da iş adamlarımızın sorunlarının giderilmesi konusunda çalıştıklarını görüyoruz. Tabi ihraç ürünlerimize yönelik boykotların sona ermekte olduğunu, Türk okullarının yeniden açılmasına yönelik adımların atıldığını görüyoruz. İsrail'den 15 yıl aradan sonra devlet başkanı seviyesinde ziyaret oldu.


ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER

Başbakan Paşinyan'la her iki ülkenin dini bayramları kapsamında karşılıklı tebriğimizi ilettiğimiz bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Tabi normalleşme sürecini de konuştuk. Bizim baştan itibaren kırmızı çizgimiz Azerbaycan'dı. Artık söylemin ötesinde somut adımlar atmasını bekliyoruz. Normalleşme sürecinde biz ciddiyiz, kararlıyız. Tam normalleşmeyi de hedefliyoruz. Türkiye'de bugün 100 binin üzerinde Ermeniler var. Azerbaycan'la eşgüdüm içinde Ermenistan'la olan yaklaşımı geliştiriyoruz.

IRAK DOHUK'TAKİ SALDIRI

Bu, PKK/YPG-PYD bunların alışılmış terör eylemlerinin bir benzeri. Buna biz yabancı değiliz. Tüm Amerikalılara, aynı şekilde Rusya tarafına, "Bakın bu durum böyle, oyuna gelmeyelim" dedik. Aynı şekilde bunu Iraklı dostlarımıza da ilettik. "Yaptığınız açıklamalara dikkat edin. Biz dostumuzla böyle bir duruma girmeyiz" dedik. Dert, Irak ve Türkiye arasındaki olumlu ilişkileri bozmak. Konya'da yapılacak olan İslam Oyunları'na Irak'ın katılmaması konusunda açıklama yapmışlar. Üzüldüm. Irak böyle bir adımı atmamalı. Arkadaşlarımıza da söyledim Görüşün. Bu açıklamayı geri çeksinler. Bu arada Irak'ta hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Irak'ın doğusu hala sıkıntıda. ABD'nin maalesef burada ciddi, olumsuz yaklaşımları var. Madrid'deki görüşmelerde de bunu söylediğim gibi, Tahran'da da ABD'nin Fırat'ın doğusundan çekilmesi üzerinde durdum. Binlerce TIR silah, mühimmat, araç gereci ABD buraya yığdı, hala da yığmaya devam ediyor. Biz bunu Trump'a söylemiştik, aynı şekilde Biden'a da söyledik. Ama hala olumlu bir adım atılmış değil. Bize dokunmayana biz zaten dokunmayız.

ABD'NİN TERÖR ÖRGÜTÜ PKK/YPG'YE DESTEĞİ

ABD bundan önce de pek çok kez yaptı. Zaten ABD'nin kendi yetiştirmeleri bunlara eğitim vermek için terör kamplarına gelmişlerdir. Hala eğitim verme çalışmaları maalesef devam ediyor. Bu taziye yayınladıkları terörist kim diye bakarsanız. Türkiye'ye karşı terör eylemlerinde bulunan, Suriye'deki kız çocuklarını örgütü katmak için çalışan birisi. Belki Eylül toplantısında Biden'la görüşme fırsatımız olursa, bu olayları önlerine koyacağız. ABD, terör örgütünü DEAŞ'la mücadele de ortak gibi görüyoruz. Türkiye'nin DEAŞ ile çarpışan tek NATO devleti olduğunu görmezden geliyorlar. Sözde ortaklarının terör eylemlerinin NATO müttefikine verdiği zarardan bahsetmiyor. Terör örgütüne zarar vermek için, bir başka terör örgütüyle iş tutulmaz. Bunu önce bileceğiz.

SIĞINMACILARIN ÜLKELERİNE DÖNÜŞÜ

Böyle bir operasyonu içeriği noktasında bu akşamın konusu olarak görmek istemem. Ancak biz Suriye'nin kuzeyinde hedef olarak 250 bin briket ev yapmayı planlıyoruz. Bunları AFAD'ımızla birlikte yapıyoruz. O ilkel çadırlarda insanları yaşaması ne insani ne de İslami değildir. AFAD'ın koordinesinde, STK'larımızın katılmasıyla şu ana kadar 100 bine yakın konutu bitirdik. Ve devam ediyor. Şimdi yeni bir projeye gireceğiz. Zemin artı kat şeklinde. Buralara bizdeki mültecilerden geri dönüşleri artıralım diyoruz.

MİT'İN OPERASYONLARI

Bu isimleri burada açıklarsam istihbarat onları yerinde bulabilir mi? Bundan sonraki süreçte bu başarılı operasyonları devam ettirecek.

ENFLASYON VE EKONOMİDEKİ GELİŞMELER

Bu salgın süreci, Ukrayna'daki savaş, tarihin en yüksek seviyelerine ulaşan enerji ve emtiya fiyatları, küresel alanda enflasyonist bir ortam oluştu. Bu diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'yi de etkiledi. Tabi hayat pahalılığının yükünü azaltmak amacıyla gerekli tüm adımları da atıyoruz. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Ekonomi yönetimimiz çalışıyor. Hedef odaklı hayata geçirdiğimiz bu adımlarla zorlu koşullara karşı ülkemizin direnci artırmayı hedefliyoruz. Kur Korumalı TL'ye katılım çok oldu. Toplamda 1,8 milyon hesap açıldı. Bu sayı güvene işaret ediyor. Gerçek kişilere yönelik tasarladığımız ürüne gelen talep de tabana yayıldı ve beklentimizin üzerinde gerçekleşti. Yapmış olduğumuz bu düzenlemelerin enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip ediyoruz. Son haftalarda yaşanan petrol fiyatlarındaki düşüşün olumlu etkilemesini de bekliyoruz. Yıllık enflasyon düşüşünü önümüzdeki yıl ciddi bir şekilde Şubat-Mart döneminde görmeye başlarız. Kayseri'de resmi rakam 70 bin civarındaydı. Orada 70 bin kişinin o sıcağa rağmen meydana gelmiş olması bir şeyi gösteriyor. Diyor ki "çıkış yolu burası"

"HAFTA SONU FINDIK FİYATLARINI AÇIKLAYACAĞIM"

Bir de şu var. Vatandaşın araçlarıyla olsun, piyasadaki alışveriş hareketliliğine bakıyorum gayet iyi noktada. Maliyet enflasyonu noktasında bana göre işi yönetiyoruz. Şu anda bizim son yaptığımız zamlarla, vatandaşın cebine giren parada ciddi bir artış oldu. Bu yıl sonu itibarıyla gözden geçireceğimiz bir süreçtik. Hafta sonu ben Ordu'ya gidiyorum. Orada da herkesin beklentisi "Acaba fındık fiyatları ne olacak" Açıklayacağız tabi. Fındığın olduğu yerlerde mevsimi geldi. Dalaverecilere bırakmadan bu açıklamayı yapacağız. Ben Bay Kemal ve hanımefendinin ağızına bakıp açıklama yapmam. Biz bu açıklamayı yapıp, bütün fındık üreticisini asla enflasyona ezdirmeyiz.

EK GÖSTERGE DÜZENLEMESİ

Vedat Bey bu çalışmaları sürdürüyor ve bir takvim var. Ek gösterge konusu yıllardır gündemde. Son düzenleme 1994 yılında yapılmış. Tüm gösterge sistemini başından sona düzenledik. Tüm öğretmenlerimizin 2 yıl ve üzeri polislerimizin, alan sınırı olmaksızın 2 yıl ve üzeri sağlık çalışanlarımızın ve din görevlilerimizin ek göstergesi 3600'e yükseldi. Avukatlar, bekçiler, uzman erbaşlar gibi gruplar da 3600 ek göstergesinden faydalanması sağlandı. Ayrıca müdür yardımcıları, mali uzmanlar, kariyer uzmanları ve denetlenme uzmanlarını da 3600 ek göstergeye çıkarıldı. Bir de ek gösterge sistemini de 28 yıl boyunca küçük dokunuşlar yapılmıştı. Bu sistemi ihtiyaçlar ve talepler noktasında revize ettik ve yüce Meclis'e sunarak hayata geçirdik.

KILIÇDAROĞLU'NUN KYK AÇIKLAMALARI

Biz göreve geldiğimizde Üniversite öğrencilerinin aldığı burs 45 TL'ydi. Bir de üniversite öğrencilerinden harç alınıyordu. Harcı Bay Kemal söyledi de mi kaldırdık, yoksa yanındaki ortağı söyledi de mi kaldırdık? Şimdi yapılan çalışmalarla 850 TL'ye gelecek burs. Kredinin 3 ayağı var. Krediyi alıyorsan anında ödemen diye bir şey yok. Sigortalı işi bulduktan sonra 2 yıl gibi bir süre içerisinde de bunu ödeyeceksin. Burada faiz falan yok. Başbakanlığım dönemimde de açıklamıştım. Ne faiz ne enflasyon. Sadece anapara. Biz öğrencilerimizi kesinlikle muhalefetin bu saçma sapan yaklaşımlarına ezdirmeyiz.

YAP-İŞLET-DEVRET PROJELERİ

Muhalefetin bu projelere karşı yaklaşımı her zaman yapılmaması istikametinde oldu. Mesela Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılırken, yapılmaması için denizden motorlarla Anadolu Kavağı'na geldiler. Gösteriler yaptılar. Biz yaptık ve şu anda yoğun bir şekilde trafiği var. Ekonomi olarak "baktık" diyenlere cevap oradan geçen otobüsler, TIR'lardır. "Bu ülke batmıştır" diyenleredir. Herkesin altında arabası da var maşallah. Osman Gazi Köprüsü'nün 4 Temmuz'da 43 bin 300 araç kullandı. Bay Kemal yap-işlet-devreti daha öğrenemedi. Bay Kemal yap-işlet-yönet devletin cebinden para çıkmadan yüklenici firmaların burayı yapıp 15 sene işletir, araç geçiş süresi vardır. Bunu kullanır ve devlet ödeme yapması gerekiyorsa farkı kapatır ve yüklenici firma yap-işlet-devretle devam eder ve belki de 2-3'ye talip olurlar.

Şimdi dünyada en uzun açıklığa sahip böyle bir köprü. Biz eskiden ne çileler çekerdik. Lapseki'den Gelibolu'ya geçmek için bazen gece boyu beklerdik. Bu köprü bizim için adeta boynumuzda altın kolye. Şu anda orayı kullananlar bize dua ediyorlar. Biz de bundan mutluyuz. Sadece bu değil Şanlıurfa- Adıyaman arasında köprü var. Biz olmasak orada böyle bir köprünün hayali bile mümkün değildir. Aynı şekilde İzmir-İstanbul arası 6,5-7 saatti. Şimdi 3 saat 15 dakikada İstanbul'dan İzmir'e ulaşabiliyorsun. Avrasya, Marmara tünellerini düşünün. Bunlar medeni olmanın, kalkınmanın ötesinde onu aşan bir yapının güzellikleridir.

Biz işimize bakacağız. Ben onlara diyorum ki 14 Büyükşehriniz var. 14 Büyükşehirde su parasını artırmak suretiyle işi çözmeye çalışıyorsunuz. Devlet olarak Büyükşehirlere verdiğimiz para bu sene ciddi ölçüde arttı. Nitekim bugün İzmir'de bizim arkadaşlarımız, İstanbul'dan Meclis' Başkanvekili Tevfik bey rakamları açıkladı. Yok para gelmiyor, etmiyor. Bunlar kayıtlı ödemeler. İBB'ye Ankara'ya verilen paralar. 1'e 5 artmış durumda. Bizim talihsizliğimiz böyle bir muhalefete sahip olmak. Dürüst bir muhalefet yok. Dürüst olsalar çok daha büyük yol alırız. Ama biz rekorları kırmaya devam edeceğiz.

"HEDEFİMİZ TOGG'U BU YIL ÇIKARTMAK"

Üretim süreci TOGG'un devam ediyor. Hedefimiz bu yıl içerisinde çıkartıp, ondan sonra da keyfini beraberce tatmak. Bursa Gemlik'te yer alacak fabrika çalışmaları şu anda boya ve gövde tesisiyle pist tesisi tamamlandı. Montaj tesisinin %98'i tamamlandı. Avrupa'nın en temiz boyahane tesisinde kimyasal dolum aşamasına geçildi. Tesisler bu yılın son çeyreğinde seri üretime hazır hale gelecek. İlk seri üretim araçlar bu yılın son çeyreğinde banttan inecek. Batarya konusunda üretimi Türkiye'de yapılacak. Çalışmalar devam ediyor.

2023 SEÇİMLERİ: BİR DÖNÜM NOKTASI OLARAK GÖRÜYORUZ

AK Parti olarak öncelikle girdiğimiz her seçimi bir öncekinden önemli gördük. 2023 seçimlerini de bu zamana kadar girip galip çıktığımız seçimlerden daha önemli görüyoruz. Bu seçimi de bir dönüp noktası olarak görüyoruz. Seçimlerin kazası, telafisi olmaz. Sen ben değil, bütün bir ülke kaybeder. AK Parti'nin kazanması Türkiye'nin kazanması demek. Basitinden söyleyeyim; sadece havalimanlarına baktığımız zaman, göreve geldiğimizde 26 tane vardı, şimdi ise 58 tane var. Türkiye'de havalimanımızın olmadığı yer kalmadı. Bu sayı 58'e çıkınca, gittiğinizde her havalimanından evinize yarım saatte, bilemediniz 45 dakikada gidebilmenizdir. Şu anda personel noktasında pilot bulmakta sıkıntılar yaşanıyor. Şimdi THY pilot yetiştiriyor. Bu pilotların yetişmesiyle birlikte uçak kiralama ve satın alma noktasında adımlar atılacak. Bizim en çok sevindiğimiz denizin üzerinde 5 tane havalimanı var. Birisi Ordu-Giresin diğeri de Artvin oldu. Bütün bunlarla beraber eğitim sistemine baktığımız 76 üniversiteden 208 üniversiteye çıktık. Bu da tabi 81 vilayetin tamamında var. Bu da bizim eğitimde, sağlıkta şehir hastaneleri var. Bu şehir hastaneleri olmasaydı koronavirüsü atlatamazdık.

MUHALEFETİN ADAY AÇIKLAMAMASI

Cumhur İttifakı olarak kendimizden sorumluyuz. Bizim partilerimizin arasında bir sorun söz konusu değil. Adayımız belli. Aşk ile koşan yorulmaz dedik. 2023 seçimlerinde 20 yılı aşan bir tecrübeyle milletimizin karşısına çıkıyoruz. Millet, zillet ne derseniz deyin adına. Bu ittifak ne aday çıkarır bizi ilgilendirmiyor. Biz kendimize bakarız. Masanın altında farklı, masanın üstünde farklı olaylar dönüyor. Kemal Bey, İstanbul'a belediye başkanı adayı olmuştu. Kağıthane'ye 'kağıttepe' dedi. Ankara'da da nüfus cüzdanını mı ne kaybetmişti oyunu kullanamamıştı. Masadakilerin işi gücü yalan dolan, fitne bölücülük. Ve ortak noktaları siyasetçilik oynamaktan zevk almaları. Terör örgütünün savunucu olmaları. Şu anda ortaklıklarını açıklayamadıkları partinin de durumu ortada. Onlar nasıl bir ihanetin içinde olduklarını kendileri düşünmesi lazım. O makamlara kendileri layık oldukları için gelmediler. Onlara makam verildiyse hepsi de onlara bir irade makamları verdi. Onlar bunun kadir kıymetini bilmedi. Şu anda masanın etrafında dönüp dolaşıp bir şeyler yapmaya gayret ediyorlar. Biz milletimizin ferasetine inanıyoruz. Kimin ne olduğunu net görür. Oyunu ona göre kullanır.

"GENÇLERİN DİNANİZMİ BİZİ DE DİNAMİK KILIYOR"

Önce biz göreve geldiğimizde seçme ve seçilme yaşı 30'du Biz dedik ki bunu indireceğiz. Seçme ve seçilmede bir ayrım yaptık. 25 ve 18. Seçme seçilmeyi hepsini 18 yapalım. Bu yaştaki gençlerimiz parlamentoda söz sahibi oldular. Benim partimin böyle gençleri var. Böyle genç yaşta bu arkadaşlarımızın parlamentoya girmesi ayrı bir dinamizm kazandırıyor. Onların dinamizmi bizi de dinamik kılıyor. Gittiğim her yer gençlerden aldığımız bu dinamik yapı, beni de farklı kılıyor. Biz TEKNOFEST gençliği olarak, yolumuza devam ediyoruz.

Bakmadan Geçme