Ramazan Gürbak İş Yerlerimiz Yüzde 0 Oranında Çok Ağır Hasar Aldı

Onları depremin çilesinde ölümün kıskacında yoğurdu kader… Ölümün kenarından döndüler. Sevdiklerini toprağa verdiler…Evleri, dükkanları yıkıldı ancak umutları yıkıldı mı ? 6 Şubat'ta asrın felaketiyle karşı karşıya kalan Adıyaman Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa illerinde esnaf odaları başkanları esnaf ve sanatkarlar ile görüşen usta kalem Gazeteci-Yazar Fehmi Çalmuk Afetin Esnaflarını kaleme aldı. Neler yaşadılar, neler yaşıyorlar? Esnaf kredileri, devlet yardımları ne durumda ? Ağlayarak okuyup izleyeceğiniz Afetin Esnafları yazı dizisi ve videoları esnafhabertv.com ve youtube kanalında. Kahramanmaraş'ta da yüzyılın afetini yaşayan esnaf, 'Afetin Esnafları' yazı dizisine konuştu.

Youtube Kanalı
Abone Ol

Kahramanmaraş 12 Şubat ilçesi Serintepe muhtarı Ramazan Gürbak, 6 Şubat'ta yaşadıklarını anlatırken halâ o anları yaşıyor ve gözyaşlarını tutmakta zorlanıyor...

Esnafhabertv.com: Sizi tanıyabilir miyiz?

Ramazan Gürbak: Benim ismim Ramazan Gürbak. Ben Kahramanmaraş 12 şubat ilçesi Serintepe muhtarıyım. Aynı zamanda 12 Şubat ilçesi muhtarları dernek başkanıyım. Esnafken muhtar seçilmiştim. Şimdi halen 15 yıla yakındır Serintepe Mahallesi muhtarlığını yürütmekteyim.

Esnafhabertv.com: Afetlere karşı bilincin oluşmasında ve gelişmesinde ahilik töresi geleneği nasıl bir rol oynamaktadır?

Ramazan Gürbak: Şimdi şöyle malumunuz yaşadığımız 6 Şubat depremi hatta bir tık öncesine giderek biliyorsunuz pandemi süreci yaşamıştık biz tüm dünyada baş gösteren maalesef bir süreç yaşadık biz. Akabinde de astın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerini yaşadık. Tabi depremde öncelikle aklımıza
gelen tabi can kayıplarımız var.

Can kayıplarımız çok da Kahraman Maraş'ımız da maalesef 12600-13 bin vatandaşımızı biz deprem nedeniyle kaybettik, vefat ettiler. Bu nokta da tabi deprem anında ve depremin hemen sonrasında yaşanan olaylar baktığınız zaman ahilik kültürü esnaflık kültürü olmazsa olmazlarımızdan bir kültür oluyor şöyle ki tabi ki deprem olmuş bunun olmasını kimse istemez elbette ama deprem olmuş.

Depremin hemen sonrasında bakıldığı zaman arama kurtarma çalışmaları devam diyor. Arama kurtarma çalışmaları devam ederken de tabi vatandaşlarımızın bir
şekilde de esnaflık kültürüyle ahilik kültürüyle hem arama kurtarma çalışmalarıma yardımcı olması hem de diğer anlamda maalesef infiale yol açmış durumdayken diğer vatandaşlarımıza bir şekilde teskin etmek sükun etmek anlamında ahilik kültürü esnaflık kültürünü de yaşaması gerekiyordu. Biz bu anlamda tabi esnaflık kültürü ahilik kültürünü yaşaması ve yaşatılmasında depremde bunun çok büyük gördük. Şöyle ki şehrimiz de yaşanan depremden sonra maalesef ki herkes bir Van kurtarma telaşındayken bu arada da hayatın devam edildiğine bakıldığı zaman arama kurtarma çalışmalarına da destek vermek amacıyla da esnaflarımız sağ olsunlar sağlam olan yıkılmamış yani hayati risk taşımayan işyerlerimizin açılması yani bunu satış noktasında demiyorum ben ihtiyaç sahiplerine ulaşılması noktasında diyorum yani içerde bulunan malzemesini gerek dükkanını gerek dükkanın içerisinde ki eşyaları orada arama kurtarma çalışmalarına destek vermek amacıyla hizmete sunması. Bunun bir parayla ölçülebilir bir değeri yok. Bunu da biz kahraman şehrimiz de gördük. Sağ olsun esnaflarımız çoğunlukla yıkılanmış ise açma kabiliyeti varsa dükkanını, kapıyı açma kabiliyeti varsa onu açtı ve kahraman şehrimiz de bir nebze de olsa aziz hemşerilerimize zor durumda kalan
vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalıştı. Bu bizim biliyorsunuz ahilik kültürü bizim binlerce yıllık kadim medeniyetimizin içerisinden gelen bir duygu, bir kültür. Sadece bunu bir satış olarak görmüyoruz biz burada adalet aidiyet duygusu, adalet duygusu, komşuluk bilinci dolayısıyla içerisinde onlarca manevi anlamda hizmeti barındıran bir kültürdür.

Çok şükür bizler böyle bir medeniyetin temsilcisiyiz. Bu anlamda da ahilik kültürünü de zaten başta şehrimiz olmak üzere yaşatmaya çalışıyoruz. Bu anlamda da esnaflarımıza tekraren sizlerin huzurunda teşekkür etmek isterim.

Esnafhabertv.com: Bu yaşanan afetler sonrasında finans üretim ve istihdam başlıklarında yaşadığı sorunlar neler esnafların?

Ramazan Gürbak: Malumunuz yaşanan deprem çok ağır bir travmaydı aslında buna deprem de demiyorum. Bu tabi burada kullanılır mı bilmiyorum ama Kuran da geçtiği üzere zelzele bu bir zelzeleydi. O bakımdan bize ağır bir faturası oldu. Başta insan kayıplarımız olmak üzere malumunuz istihdam açısından da çok ciddi zararlarımız oldu. Bizim şehrimiz sanayi şehriydi tekstil şehriydi. Çelik üretiminde çok önemli yeri vardı bizim şehrinizin. Bu anlamda bizim yüzlerce fabrikalarımız işletmelerimiz vardı. Tabi böyle depremde ağır bir travma olunca bizim iş yerlerimiz %70-%80 oranında iş yerlerimiz çok ağır hasar aldı.

Tabi hasar alınca ticaret bi anlamda şehrimiz de durma noktasına geldi. Şimdi bunun için ticaret durma noktasına gelince silsile yoluyla istihdamıydı, vatandaşın hemşerilerimizin geçimiydi çekirdek aileye kadar gider biliyorsunuz aynı zamanda da yukarı doğru gittiğinde ülkemizin ihracatına ithalatına yani cari açık açısından söylüyorum katkıda bulunacak yukarı doğru gittiğimizde de. Tabi üretim olmayınca istihdam da sağlanamayınca biz bunun çok büyük travmalarını yaşadık. Fakat sağ
olsun devlet imkanlarımızla sivil toplum kuruluşlarımızın özellikle sivil inisiyatif destekleriyle bu işletmelerimizi artık yavaş yavaş ayağa kaldırmanın çabası içerisindeyiz. Dolayısıyla tabi ki finans anlamında sorulduğunda ve bu soruya cevaben çok ağır travmalar yaşadık, çok zor durumda kaldık. Hemen hemen birçok işletmemiz çok ağır hasar almıştı. Onunda tabi toparlanma süreci başladı yavaş
yavaş inşallah daha iyi olacağız yani.

Esnafhabertv.com: Bu sorunların çözümünde nasıl bir yol izlendi, neler yapıldı?


Ramazan Gürbak: Bunun tabi malumunuz özellikle esnaf açısından basıldığı zaman devletimizin bu konuda destek paketleri açıkladı. Bu destek paketleri özellikle küçük işletmelerden başlamak üzere esnaflarımızdan başlamak üzere büyük kobiler veya daha büyük sanayi işletmesine kadar destek paketler vardı. Tabi
bir de malumunuz şu var bunu söylemeden edemeyeceğim. 11 ilde baş göstermiş bir depremden bahsediyoruz. çok büyük bir hasar vermiş hasar coğrafyası çok geniş bir deprem asrın felaketi ismini aldı zaten yaşanılan basıldığı zaman. Devletimizin destek paketler vardı bu destek paketlerinden mümkün olduğu ca esnaflarımız yararlanmaya çalışıyor. Yararlanmaya çalıştıkça da yavaş yavaş bir toparlanma süreci yoluna doğru sanki adım attık bu anlamda bunu söyleyebilirim.

Esnafhabertv.com:Bu afet anında veya sonrasında yaşadığınız duygusal sizde bir etki yaratan anınız var mı?

Ramazan Gürbak: Şimdi malumunuz bu yaşadığımız deprem bizim üzerimizde tabi ki çok büyük psikolojik anlamda da bize çöküntü yaşattı.

Tabi bu duygu yüklü anlar dakikalar saniyeler çok yaşadık. Özellikle şahsım bir
mahalle muhtarıyım aynı zamanda çok duygulu anlar yaşadık tüm Türkiye'den gelen yardımların içerisinde notlar çıkıyordu. O notları gördükçe de ağlıyorduk hüngür hüngür, burada ekip arkadaşlarımız da vardı. Beraber okuyup beraber ağlıyorduk. Hatta ben bir sembol yaptım. Bir öğrenci kardeşimiz Trabzon'dan bize gelen bir not vardı. Ben omu mahallemin deprem sembolü yaptım. Tamamen bütün iyi niyetiyle bütün yardımseverlik duygusuyla bize gönderilen bir not vardı, bize gönderilen. İçerisinde canım kardeşim deprem yüzünden çok üzüldüm. Dualarımız sizinle sana
çok sevdiğim kalem kutumu gönderdim diye bir kardeşimiz bizim burada depremzede olmuş bir öğrenci kardeşimize burada da görüldüğü üzere bu benim sembolüm, muhtarlığımın sembolü. İçerisinde bir miktar para, içerisinde kendi çikolataları ve yine kendi kullandığı kalemlerin burada bir depremzede kardeşimize göndermiş, bir öğrenci kardeşimiz

Trabzonlu sanırım. Tabi tüm Türkiye'den böyle şeyler geldi. Dolayısıyla bu durumlar hem bizim ümidimizi arttırsa da bizi duygusal anlamda da çok duygusala bağladık, kusura bakmayın bu arada. Dolayısıyla bu anlam da sevindirici tarafı da şu
vardı. Az önce de ifade etmeye çalıştım. Devlet olma olgusunu biz bu depremde yaşadık. Bir taraftan kayıplarımızı vermişken bir taraftan da bu mutluluğu yaşadık bunu da itiraf ediyorum. Çünkü tüm Türkiye bütünüyle siyaset üstü bir durum göstererek çünkü burada bir siyaset olamazdı, siyaset üstü bir durum göstererek mesela televizyonda görüp ağladığımız bir şey vardı.

Ailemiz ile beraber evde izlerken görmüştüm. Bir Hacı abla hac parasını rakamını bile hatırlıyorum. 56-57 bin lira gibi rakamı götürdü AFAD'a yatırdı, hac parası biriktirmişti. İnşallah ben daha sonra giderim ama depremzedelere bunu ulaştırmam gerekiyor demişti. Allah biliyor ya o teyzemiz hacıdır İnşallah. Evinde beslediği sözüm ona ineğini satıp depremzedelere gönderen yine başka bir Türkiyeli yine

onun haricinde tüm Türkiye'de sivil inisiyatiflerin birlikte tüm kendi şehirlerinde organize olup bizim burada Kahramanmaraş da depremzede kardeşlerimize günlerce her gün kazan kaynatmak kaydıyla burada bize gösterdikleri Kadirşinaslık, kardeşlik bunların hepsi totale baktığınız zaman millet olma olgusunu yaşamış olduk. Buna da ayrıca sevindik. Bu anlamda tabi sizlerin aracılığıyla da tekrardan
tüm Türkiye'ye de teşekkür etmek istiyorum bir muhtar olarak. Şimdi yaşanılan duygu dolu anları anlatmakla maalesef bitiremeyiz.

Çünkü 6 Şubat 04:17 den itibaren şahsım da başta olmak üzere ailem, komşularım, arkadaşlarım, mahallem hulâsa bütün ilim maalesef çok zor günle yaşadık. Zor
saatler hatta saniyeler, saatler, günler geçirdik. Tabi bu anlamda bizim çok duygu dolu anlarımız oldu. Bunu anlatmakla da bitiremeyiz ama şöyle bir cesaretimiz de oldu şükür tüm Türkiye devlet ve millet olgusunu daha doğrusu millet olma olgusunu tamamen en net örneğini gösterdi. Bütün Türkiye buraya akın etti.

Bunları gördükçe bizler ümidimizi her zaman diri tutmaya çalıştık. Gördüklerimize
bakarsak ümidimiz yok gibiydi ama gelenlere bakarsak bize cesaret vermeye dostlarımıza yani tüm Türkiye'den gelenlere bakıldığında da bu bizim ümidimizi diri tuttu. Bu anlamda çok duygusal anlar var bunların hepsini anlatamayacağım belki çünkü bende duygulanıyorum. Ben deprem olduğu andan itibaren yıkılan her binayı gördükçe çok ağladım ben, günlerce ağladım hatta. Nereye gitsem nasıl yıkık bir bina görsem hemen maalesef tabi duygu dolu anlar yaşıyorduk. Bu anlamda da tüm
Türkiye'den gelen yardımlara bakıldığında da bizim mahallemize de yardımlar geldi. Gerçi her yere geldi de mahallemize de yardımlar geldi. O yardımların içinden notlar çıkıyordu. O notları okudukça zaten daha da çok ağlıyorduk. Mesela ben o anlamda tabi çok duygusal anlar yaşayabiliyorum. Bilmiyorum biraz da tabiatım gereği midir bilmiyorum ama hala ben o duyguyu yaşayabiliyorum. Benim burada mesela depreme has benim sembolüm oldu, deprem sembolüm..

Bu röportaj Dünya Esnaf Sanatkarlar Derneği bünyesindeki Ahi Enstitüsü; İçişleri Bakanlığı Sivil toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile yürüttüğü “Ahilik Töresi Afet Bilinci Güvenli Millet, Güvenli Devlet” başlıklılar projesi kapsamında 6 Şubat'ta depremi ve daha sonra sel felaketiyle karşı karşıya kalan Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya illerinde esnaf odaları başkanları esnaf ve sanatkarlar ile çekilen filmlerden derlenerek yayınlanmaktadır.

Bakmadan Geçme