Fehmi Çalmuk

Pandemi Derken Esnaf Odaları Seçime Gidiyor, Ama Ne Seçim?

Fehmi Çalmuk

Pandemi döneminde elbette ki esnaf sanatkârlar çok çekti. Kiminin dükkânları aylarca kapandı. Kimisi kredileri ödeyemedi. Kimisi dükkânını açsa bile eski müşteri potansiyelini yakalayamadı. Ancak giderek normalleşmeye doğru gidiliyor. Siftah yapamayan esnaf dükkânları dolduruyor. Yeni mal sipariş ediyor. Baştan bu yana esnaf ve sanatkârın bu krizi rahatlıkla çıkabileceğini, yeter ki siyasi ve bürokratik engellerin çıkarılmaması gerektiğini söylüyorduk. Haksız mı çıktık? Hayır…

Muhalefet partilerinin il il, ilçe ilçe, hatta mahalle mahalle dolaşarak; nerede esnaf görmüşlerse onların dilinden, şikâyetinden hükümeti erken seçime zorlama girişimleri siyaseten olması gereken bir propaganda yöntemi. Ancak gel gör ki; pandemi döneminde kapalı dükkânlarından şikâyet eden, iş yapamadığını, biriken kredisinin fazlalığını ödeyemediği vergilerini dile getiren esnaf çözümü yine iktidar partisinden ve AK Parti'den aramanın yolunu tercih etti.

Söylenebilir ki ve muhalefetin de muhalefetin de söylediği odur ki; odalar, kooperatifler, bölge birlikleri, federasyonlar bu dönemde seslerini çıkarmadılar. Var olan sorunları görmezlikten geldiler. Bunun altında yatan en önemli nedenlerden biri ise 2020 yılının yaz aylarında başlayarak 2021 yılı sonuna kadar;  oda, kooperatif, federasyon, konfederasyon seçimleri…

Yani esnaf ve sanatkâr ekonomik krizle, pandemiyle, vergiyle, krediyle mücadele ederken şimdi de birbiriyle mücadele edecek.

Yandı gülüm keten helva…

Olayın tarafları çok iyi bilir esnaf odalarının, federasyonların seçimleri öylesine davul zurnayla, centilmenlik içinde, rakiplerin gülerek oynayarak karşılıklı saygıyla yapılan kongreler değildir. Verilen sözler, çıkan ve çıkacak olan listeler, tehditler, el altından dağıtılan paralar, hediyeler ve en önemlisi de iktidardaki siyasi partinin, illerde de bulunan yerel yönetiminin baskısı…

Bana 81 il içinde bir tane esnaf odası, kooperatifi gösterin ki esnafın iradesi ile oylarıyla ve yönlendirmesi ile seçim sonuçlanmış olsun… Öyle bir döneme geliyoruz ki esnaflar kendilerini temsil edecek başkan ve yönetim kurullarını belirlerken hâlihazırdaki kanun ile oluşan yönetimler ve onlara sağlanan ekonomik imkânlar ile esnafın ensesinde bozaların pişmesine neden olacak.

Son günlerde TESK Başkanı Bendevi Palandöken’e ilişkin yoğun kulisler geliyor. Kimi Palandöken'in biletinin kesildiğini, AK Parti'nin Palandöken yerine yeni isim aradığını, kimileri ise yılların kurdu Bendevi Palandöken'in yine bir ‘huruç hareketi’ yaparak etrafımdaki ablukayı yarayacağını ve yeniden TESK başkanlığına aday olacağını konuşuyor.

Siyaset muhabirliği ile beraber esnaf odalarını yıllarca izleyen takip eden, onlarla çalışan bir gazeteci/yazar olarak belirtmeliyim ki; esnafın siyasetine akıl sır ermez. Esnaf; tabir caizse sol gösterip sağ vurur. Saman altından su götürür. Tereyağın üzerinde ki kılı çeker alır da kimsenin haberi olmaz.

Bunun en büyük nedeni yıllardır piştikleri usta-çırak ilişkisidir. Bunun diğer önemli nedeni piyasa koşullarında meslek örgütü yöneticiliği yapmalarıdır. Diğer önemli bir nedeni ise meslek odaları onlar için bir gelir kapısı, geçim kaynağıdır. Meslek odaları, onlar için kendilerini ifade edebilecekleri kendilerini konumlandıran bilecekleri mevzidir. Onun için siyaset dünyasının evdeki hesabı çarşıya çok uymaya bilir. Yani dimyatta ki pirince giderken eldeki bulgurdan olabilirler. Onun için siyasette el ovuşturup esnaf ve sanatkâr odalarının, kooperatiflerinin seçimlerinden oy devşirmeye çalışırlarken kendi kalelerine sakın ama sakın gol atmasınlar.

Ve açıkça da belirtmeliyim ki; esnaf odaları genel kurullarına gidecekse ve yeni seçim yapılacaklarsa; yapılacak Allah'ını peygamberini seven eline yüzüne bulaştırmadan, kavgasız, dövüşsüz esnaftan ve sanatkârdan yana olan tavırlarından taviz vermeden bir kongre geçirmelerini dilerim.

Bu yazımda mevcut başkanları, sağda solda ziyarette, saman altından su yürüten, gizli ve derinden çalışan, sponsorlar ve finansörler ile anlaşma yapan esnaf başkan adaylarını yazmadım.

Bu süreçte onları da teker teker takip edip sizlerle paylaşacağım. Son olarak diyeceğim odur ki; ne yaparsanız yapın kendinize yakışanı ve “Esnafça yapın” Ne esnaftan utanın, ne de esnaf sizden utansın.

Gayrısına vesselam… Allah işinizi gücünüzü rast getirsin.

Yazarın Diğer Yazıları