Oğuz Güler

Devlet Adil Vergi Avı Altyapısını Yapmadan İlerliyor…

Oğuz Güler

Elbette devlet gelirlerini arttırmalı ve bunlarla yatırımlar yapmalı. Yatırım yapıp üretim devrimi başarılmazsa para politikaları ile denk bütçe başarılamaz. Hükümet, üretim devriminin önünü açmadan EYT ile emisyonu arttırmak zorunda kaldı ve şimdi bunu emme peşinde. Ülkede üretilen 100 birim mal varken, bir de 2,5 milyon kişiye maaş bağlanınca o maaşlar haliyle tüketime gitti. Üretim artmadı, mal talebi fiyatları arttırdı. Hükümet de en kolay yol olan para politikaları ile enflasyonu düşürme yolunu seçti. Biz ne dedik, enflasyonu kısmen düşürürsünüz ama fiyat istikrarını zor sağlarsınız. Şimdi asgari ücret artmadan ürün fiyatları arttı, yani artış çoktan satın alındı ve hükümet enflasyon tahminini Kasım'da 6 puan yükseltmek zorunda kaldı. Biz ne demiştik, işiniz zor, beni dinleyin demiştik.

Benim 250 bin konutluk TUDEM projemle ilk katılımda 70 milyar avronun üstünde ana para bulunmakta ve her yıl da 30 milyar avro turizm geliri ülkeye girmekte. Böylece 24 yıllık devre mülkler ile 800 milyar avro para toplanmakta ve bu paranın 95 milyar avrosu anapara ve faizi ile katılımcıya iade edilince 700 milyar avro para ülkemizin ekonomisine girip, bunun üretim devrimine fabrika, tarım, sanayi vs. girdirilince üretimin artması ile bollaşan üretim ile ürün fiyatları düşer, düşen fiyatlar enflasyonu düşürür. Bu 800 milyar avro 1.2 trilyon avro vergi ve katma değer oluşturur. Biz 2 trilyona ulaşan gelirden sadece 95 milyar avrosunu geri vereceğiz ve kalan para, kar yumağı gibi devasa gelirleri sağlayacak. İşte reçete TUDEM yani Turizme Dayalı Ekonomi Modeli olup sıkı para politikasını çöpe atacak ama sahiplenen milli biri yok. Birileri bizi uyutuyor, tam bağımsız ayakları ile bizi namerte muhtaç edip, öte dünyada hesap yok sanıyorlar. Rabbime duam şu ki; Rabbim bu dünyada sizi kendi şeytanınıza musallat eyleye.

Neyse madem zenginden değil de orta ve alt kesimin cebine göz diktiniz, bunu da adil yapmak zorundasınız. Çünkü yaptıklarınız sonucunda belediye emlak gelirleri de artacak. Gelirleri, tüm belediyeler şarkıya, türküye veya kaldırım yenilemeye harcıyor. Belediyelerin emlak gelirleri ile vatandaşı soymasını istemiyorum.

Gelelim sadede; Tapuda gerçek değere gidilirken yüzde 2 alıcıdan, yüzde 2 satıcıdan tapu harcı alınırken maliyetler artacak, enflasyon artacak. Değerleme uzmanlarınca sıfır bina haricinde 5 yıl öncesi konutların değerleme değeri üzerinden işlem yapılacak olursa belediye emlak değerinin 10 katı bile piyasa değeri olan yapılar var. Mesela geçen bir tanıdığım, emlak değeri 532.000 TL olan konutu 625.000 göstererek işlem yaptırmış ama daireyi 3.725.000’e alması ile 6 kat değerleme farkı yasal sayılıyor ve eskiden her iş böyle az farkla yapılıyordu ve yasaldı. Şimdi bu ciddi farkın vergisini 3 milyon 725 binle %4 ile yapılması 6 kat fazla vergi demek. Bu durumu sahadaki bizler tarafından soygun olarak görmek istemiyoruz. Yüzde 1 alandan, yüzde 1 satandan alınarak değerleme uzmanlarının değeri baz alınması bu yüzdeler ile olmalı. Bu da eski ev değerinin yüzde 12’si demek. Bu yetmiyor gibi belediyede rayiç emlak ödemeleri de 5-6 kat artacak. Bu da yeni bir zulüm.

Esnafı post makinesi zorunluluğu ile kredi kartı uygulamasına girdirdiniz. Ama ona elindeki ürünlerin girişi için stok affı imkan tanımadınız. Birçok esnafın elindeki ürünün yarısı faturasız. Özellikle küçük esnafın yarısı bu noktada. Bunların ellerindeki ürünleri, adet ve kg fiyatı olarak toplam bedelden kayıtsız ürünlerin yüzde 2 ile girişi yaptırılmalı ki zaten sonradan KDV’li çıkışı ile KDV kaybı olmadan esnafa fatura bulmanın zorluğunda ezdirilmesin. Gider pusulası bu işe çözüm denebilir ama bu yüzde 5 ve yüzde 10 ve satanın belge imzalamadaki zorluğu yüzünden bu işe bir imkan tanınmalı. Burada da devletin açıkgözlüğü vatandaşı ezme noktası gibi değdirmemek gerek.

Oysa TUDEM, birçok olumsuzluğu çözeceği gibi SGK ve emekli maaşlarını iyileştirmede can simidi olacağını göreceksiniz ey orta direk dostu zevat. Daha örnekleri çoğaltabilirim ama duyarsızlığınızı bildiğimden gerek görmüyorum. Zaten yaz, buza koy güneşe oluyor. NOKTA.

Yazarın Diğer Yazıları